Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Es Er

İkinci Lema
Birinci Nükte: Hazret-i Eyûb Aleyhisselâm’ın zâhirî yaralarının ve hastalıklarının mukābili, bizim bâtınî ve rûhî ve kalbî hastalıklarımız var. İçimiz dışımıza, dışımız içimize bir çevrilse, Hazret-i Eyûb Aleyhisselâm’dan daha ziyâde yaralı ve hastalıklı olduğumuz görünecek. Çünkü işlediğimiz herbir günah, kafamıza giren herbir şübhe kalb ve ruhumuza mütemâdiyen yaralar açıyor. Hazret-i Eyûb Aleyhisselâm’ın yaraları, kısacık hayat-ı dünyeviyesini tehdîd ediyordu. Bizim ma‘nevî yaralarımız ise, pek uzun olan hayat-ı ebediyemizi tehdîd ediyor
Sayfa 51 - SözlerKitabı okudu
Reklam
Sekizinci Bölüm
Ey oğul! Heveslerine ve nefsine uyan aşağılık çukuruna yuvarlanır. Zarif görünümlü insanlar fazla ilgini çekmesin, dış görünüşe pek aldanma. Çünkü insan, kalbiyle, düşüncesiyle ve diliyle adamdır, kıyafetiyle değil. Benzi sarı, zayıf kimseleri hor görme. Çünkü insan iki küçük et parçasıyla ölçülür: Kalbi ve dili. Öyleyse insanların bu iki değerinden faydalanmaya çalış; gerisi et, kan ve kemiktir.
Sayfa 94 - Birgençlik yayınlarıKitabı okuyor
ON YEDİNCİ DEVA
Hem dua, istediğimiz tarzda kabul olmazsa makbul olmadı denilmez. Hâlık-ı Hakîm daha iyi biliyor, menfaatimize hayırlı ne ise onu verir. Bazan dünyaya ait dualarımızı, menfaatimiz için âhiretimize çevirir, öyle kabul eder.
Sayfa 30 - SözlerKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Altıncı Deva (Haşiye)
Madem dünya bir gün bize haydi dışarı diyecek, feryadımızdan kulağını kapayacak, o bizi dışarı kovmadan biz bu hastalıklar ikazatıyla şimdiden onun aşkından vazgeçmeliyiz. O bizi terketmeden, kalben onu terke çalışmalıyız. Evet hastalık bu manayı bize ihtar edip der ki: "Senin vücudun taştan, demirden değildir. Belki daima ayrılmaya müsaid muhtelif maddelerden terkib edilmiştir. Gururu bırak, aczini anla, mâlikini tanı, vazifeni bil, dünyaya ne için geldiğini öğren!" kalbin kulağına gizli ihtar ediyor. Hem madem dünyanın zevki, lezzeti devam etmiyor. Hususan meşru olmazsa hem devamsız, hem elemli, hem günahlı oluyor. O zevki kaybettiğinden hastalık bahanesiyle ağlama; bilakis hastalıktaki manevî ibadet ve uhrevî sevab cihetini düşün, zevk almaya çalış.
Sayfa 14 - SözlerKitabı okudu
Üçüncü Devâ
Demek insan, bu dünyaya yalnız güzel yaşamak için ve rahatla ve safa ile ömür geçirmek için gelmemiştir. Belki azîm bir sermaye elinde bulunan insan, burada ticaret ile ebedî daimî bir hayatın saadetine çalışmak için gelmiştir. Onun eline verilen sermaye de ömürdür. Eğer hastalık olmazsa sıhhat ve âfiyet gaflet verir, dünyayı hoş gösterir, âhireti unutturur. Kabri ve ölümü hatırına getirmek istemiyor, sermaye-i ömrünü bâd-i heva boş yere sarf ettiriyor. Hastalık ise birden gözünü açtırır. Vücuduna ve cesedine der ki: “Lâyemut değilsin, başıboş değilsin, bir vazifen var. Gururu bırak, seni yaratanı düşün, kabre gideceğini bil, öyle hazırlan.
Sayfa 8 - SözlerKitabı okudu
Reklam
Yirmidokuzuncu Lem'a dan İkinci Bab
Mezkur zulmetleri izale eden iman nimetine "ELHAMDÜLİLLAH "diye edilen hamd dahi bir nimet olduğundan,onada bir hamd lazımdır.
Rnk neşriyatKitabı okudu
En basit ifadeyle bir yerde sanat varsa onun sanatkarı vardır, kitap varsa katibi vardır, resim varsa ressamı vardır ve saray varsa mimarıda vardır. Kendiliginden mükemmel, planlı ve hikmetli birşey vücuda gelmez. Aklı ve vicdanı olan hiç bir bilim adamı Allah ı inkar edemez. Allah ı inkar edenler ise aslında önce kendilerini inkar etmektedirler, çünkü insan Allahin en muhteşem eseridir.
Sayfa 29 - Nesil yayınlarıKitabı okudu
Her şey nasibe esir
İnsan aceleci,yanılan,aldanan bir varlıktı nihayetinde de,idrak ediyorum.çok istediği şey bazen felaketi, bazende istemediği şey selameti oluyordu.
Sayfa 117 - Nesil yayınlarıKitabı okudu
Değerli olan seyler doğru ellerde olmadığı zaman değerini yitirir. Sırrını anlatınca sırdaşın olur ama artık Sırrın yoktur.
Sayfa 77 - Nesil yayınlarıKitabı okudu
Dert yarıştırıyoruz mağlup olacağımızı bile bile. Karşınızda ki sadece anlamak istediğini anlıyor,duymak istediğini duyuyor,görmek istediğini görüyor. Senin gibi... Benim gibi...
Sayfa 64 - Nesil yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ramazan Risalesi
DÖRDÜNCÜ NÜKTE Ramazan-ı Şerifteki oruç, nefsin terbiyesine baktığı cihetindeki çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki: Nefis, kendini hür ve serbest ister ve öyle telâkki eder. Hattâ, mevhum bir rububiyet ve keyfemâyeşâ hareketi, fıtrî olarak arzu eder. Hadsiz nimetlerle terbiye olunduğunu düşünmek istemiyor. Hususan, dünyada servet ve iktidarı da varsa, gaflet dahi yardım etmişse, bütün bütün gasıbâne, hırsızcasına, nimet-i İlâhiyeyi hayvan gibi yutar. İşte, Ramazan-ı Şerifte, en zenginden en fakire kadar herkesin nefsi anlar ki, kendisi mâlik değil, memlûktür; hür değil, abddir. Emrolunmazsa, en âdi ve en rahat şeyi de yapamaz, elini suya uzatamaz diye, mevhum rububiyeti kırılır, ubûdiyeti takınır, hakikî vazifesi olan şükre girer
Sayfa 9 - Rnk neşriyatKitabı okudu
Gelişmesine önem verilmemiş bir çocuk milli servete ihanettir.
Sayfa 132 - Kronik yayin Var mısın?Kitabı okudu
Ne kendini ne de olayları yargıla! Ne alkışlayıp böbürlen Ne de kendini kötüle. Nehir akıyor, sen o akışın farkında olmaya devam et.
Sayfa 68 - Kronik yayinKitabı okudu
Var mısın?
Hüzün, kendi başına müthiş bir deryadır. Hüzünlenemeyen insan gelişmemiş bir insandır. Kendinden kopukluğunun, içinde ki öze olan özlemin farkında değildir.
Sayfa 49 - Kronik yayinKitabı okudu
Hayvan Çiftliği -Tımar Çiftliği
İnsan,üretmeden tüketen tek varlıktır;süt vermez,yumurta bırakmaz, sabanı çekmek için çok güçsüzdür,tavşan yakalayacak kadar hızlı koşamaz.Yine de bütün hayvanların efendisi odur.
Sayfa 9 - Ren yayınları, George OrwellKitabı okudu
Dinlemek Aşkın ilk kıvılcımıdır
İşitmek ilim,anlamak irfandır. Ne dinlediğiniz kadar ne anladığınız da önemlidir.
Sayfa 29 - Nesil yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hatırlamak mirastır
Daha çocukken öğreniyoruz hayallerin bu dünyaya dar geldiğini.
Sayfa 22 - Nesil yayınlarıKitabı okudu