Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ayşe Ümran

“Uzundu surları arasında geçirdiğim çile günleri, uzundu yapayalnız geceler; kim çile ve yalnızlığını geride bırakabilir ki içi sızlanmadan? Ruhumun çok fazla parçasını saçtım bu sokaklara ve çokça kalabalıktır özlemimin şu tepelerde çırılçıplak gezinen çocukları; onlardan vazgeçemem sorumluluk hissetmeden ve içim sızlanmadan. Bugün çıkarıp attığım sırtımdan, bir giysi değil, kendi ellerimle parçaladığım ten. Ardımda bıraktığım, bir düşünce de değil, açlık ve susuzluğun tatlandırdığı bir yürek. Ancak daha fazla oyalanamam. Bütün varlıkları kendisine çağıran deniz çağırıyor beni, yola koyulmalıyım. Çünkü kalmak, gecede yanıp tükenirken saatler, donmak ve billurlaşmak, bir kalıbın içine hapsolmak demek. Keşke alabilseydim buradaki her şeyi yanıma.”
Reklam
55 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ermiş
ErmişHalil Cibran
8/10 · 70,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Hayat, birbirinden ayırdıklarını, kısa bir müddet için tekrar yaklaştırır gibi olsa bile, uzun zaman yan yana bırakmıyordu. Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi.”
Sayfa 177Kitabı okudu
“Mektubun beni bir hayli memnun etti. Bununla beraber daha çoğu hayal gibi göründü. Öyle ümitler ki imkan olarak hiçbir esasa dayanmıyor. Bugüne kadar beni üzen şey, kendi ümitlerimin de o cinsten ümitler oluşuydu. Aynı şeyleri ben de sana söylesem sen de aynı hisleri duyacaksın. Bu konuşmalar biraz da komünist şairlerin şiirlerine benziyor. Hep “güzel günler göreceğiz” diyorlar. İyi ama nasıl göreceğiz? Öyle değil mi? Bize de Mareşal gibi bir adam lazım. “Sabredin, büyün istekleriniz olacaktır” desin. İnanalım, sabredelim. Hasılı ben senin Paris’e gideceğin haberinden saadet duyamıyorum. Sen İstanbul’a gelemezsen ben Paris’e nasıl gelebilirim? Neyse, yine nevmid olmayalım. İnşallah görürüz birbirimizi.”
Reklam
“Hissedince sana vurulduğumu Anladım ne kadar yorulduğumu Sakinleştiğimi, durulduğumu Denize dökülen bir pınar gibi Şimdi şiir bence senin yüzündür Şimdi benim tahtım senin dizindir Sevgilim, saadet ikimizindir Göklerden gelen bir yadigar gibi”
“Sinir bilimlerindeki en heyecan verici gelişmelerden birisi, yaşantıların biyolojiyi değiştirebildiğinin gösterilmesi. Anne baba çocuğun sinyallerine cevap verdiğinde, pek çok önemli biyolojik sürece katılmış olur. Anne ve baba ona cevap vermekle, onunla ilişki kurmak ve oyun oynamakla, çocuğun sinir sisteminin aşırı stres yaşamayacak şekilde olgunlaşmasını sağlar. Böylece, beynin ön bölgesinde prefrontal korteks adlı bölge eksiksiz gelişir ve çocuk ilerleyen yıllarda sosyal davranmasına yardımcı olacak şekilde bilgileri zihninde tutmayı, duyguları üzerine düşünmeyi, dürtülerini sınırlamayı öğrenir.”
Sayfa 116Kitabı okudu
Bir devlete benzetiyorum kendimi. İşim gücüm bitmeyor. Bir türlü yerleşemeyorum odamda. Her istediğim kitabı alamayorum. Planlar içinde geçiyor ömrüm, Başlayıp tamamlayamıyorum.
Bir sabah uyandım, Duruyordu karşımda Düşmancasına, Bir cam, Aldanmış, Kendini ayna sanmış..
“Bir keşiş, yedi yüzyıldır mağarasında konaklayan bir bilgeyle karşılaşmış dağda. ‘Güzel insan’ demiş ona, ‘neden şuraya bir ev yapıp da rahat etmiyorsun?’ ‘Hayat çok kısa’ diye cevap vermiş bilge, ‘yerleşmeye değmez.’ Mağlupların bir bilgeliği vardır. Dünyanın mağlupları, dünyayı yerleşmeye değer bir yer olarak görmeyenlerdir.”
94 öğeden 76 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.