Selammm,bugün konusuna bayıldığım bir kitap ile geldim.
İlk önce konusundan bahsedeyim,Yazar olan İnci bir gün sürekli gittiği arkadaşının kafesine gider.Orda bulunan kitaplığı temizlerken kafe sahibi olan arkadaşı Mete ona bir defter verir.Defter 1972'li yıllarda yaşayan bir adama ait bir kitap.Ama adam öldüğü için hikaye yarım kalmış.İnci
Kitaptan uzun uzun alıntı yapan arkadaşlar. Lens uygulamasını açıyorsunuz, onunla sayfanın resmini çekiyorsunuz, Metin bölümünden ilgili yeri kopyalayıp buraya yapıştırıyorsunuz.
bizim hayata karşı duyduğumuz yabancılaşma gerçek hayattan tiksinecek, onun ismini bile duymak istemeyecek derecededir. üstelik, bu hayatı bir iş, bir görev gibi kabul ediyoruz ve onu kitaptan öğrenmeyi daha üstün sayıyoruz.
“Geçmeden önce kapıdan,
bir kapı olduğunu bilmeyebilir insan.
Geçilecek bir kapı olduğunu sanıp uzun uzun arayabilir,
bulamadan.
Bakarsın bulur kapıyı
ama açılmayıverir kapı.
Olur da açılırsa geçer belki kapıdan.
Kapıdan geçerken insan
bir de bakar ki geçtiği kapı
geçen benliğin ta kendisiymiş.
Kimse geçmedi bir kapıdan,
yoktu zaten geçilecek
Merhabalar
Güçlü kadın hikayeleri okumak her zaman beni motive ediyor. Yazar #münevvergökkaya 'nın sayfasına tesadüfen denk geldiğimde postunun altında "yazılışından,satış ve dağıtımına kadar var olan bir duruştan" bahsediyordu. Eseri incelediğimde işte bu dedim, okumalıyım mutlaka. Yürekten istemişim, eser elime geçti, istifade