"ruhunu satmadan bir tapınak rahibesi, erkek eli değmemiş kendi kendisinin kutsal fahişesi, isimsiz, nasıl da çevirmiştir başını bana, zümrüt gözleri günahla bakar, her bir köşe bucağıma."
ateşin ışığında akhilleus’un gözleri parlaktı, titreşen gölgelerle çehresi keskin çizgilere bürünüyordu. bu yüzü karanlıkta da, kılık değiştirmişken de tanırdım dedim kendi kendime. deliliğin pençesindeyken bile tanırdım.