Sitedeki iyi niyetli arkadaşları bir konuda uyarmak istiyorum.Bu anlattığımı yapan kişilere dikkat edin ve paylaşımlarını beğenmeyin arkadaşlar.Aynı anda 15 kitaptan alıntı paylaşıyor bazı üyeler.Onlara bir iki çift lafım var : Kitabı okumadığınızı belli ediyorsunuz sadece.Ezik bir görüntü veriyorsunuz bilginiz olsun.Ben okumayı sevmiyorum, burada
💬Okuduğun kitaptan beğendiğin bir cümleyi/alıntıyı yoruma bırak, ben de en çok beğeni alan5 yorumu ileti haline getirip onu yazan okuru da yanında etiketleyip burada paylaşayım.
🎯Kim bilir, belki bir cümlemiz bir okurun o kitabı okumasına vesile olur...
🕰Gece saat 0️⃣0️⃣.0️⃣0️⃣'a kadar katılım sağlayabilirsiniz.
⚠️Birden fazla alıntı paylaşmanız mümkündür.
Merhaba, bugün bu kitabı biraz eleştireceğim. Katılan olur olmaz, bu yazıcaklarım bir ‘tarihçi’ olarak benim düşüncelerim.
Semerkant romanı malum çok popüler bir kitap. Ben popüler olan kitapları pek okumayı sevmiyorum, ama bu kitabı İlber Hoca tavsiye ettiği için okuma gereği duydum. Eleştirime geçmeden önce kısaca kitaptan bahsedeyim.
~
Kitap,
Okurlar olarak hepimizin zihninde iyi bir kitap nedir sorusunun birden fazla cevabı var.
Bazılarımız hızlı okunan kitapları iyi bir kitap olarak niteliyor: “Aktı gitti resmen, elime aldığım gibi bitirdim!”
Bazılarımız ise tam tersine zor kitapların iyi kitap olduğunu iddia ediyor. Büyük bir çoğunluk çok satanların, yine ezici bir çoğunluk ise
1.GÜN
Siteye üye olur. Hemen okuduğu kitapları eklemeye başlar.Genellikle " Kürk Mantolu Madonna" ilk eklediği kitaptır.
Ardından rastgele kişileri takip etmeye başlar. Erkek ise takibe dönen sayı üçü beşi geçmez.Kadınsa bu sayının onu bulduğu görülmüştür.
Takip ettikleri: 55
Takipçileri: 5
2.GÜN
Artık kitap incelemeye hazır
YouTube kitap kanalımdaki videodan Tolstoy'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: ytbe.one/bsTzvrg-Pi4
Arkadaşlar şu an hangi işi yapıyorsanız acilen o işi bırakın ve hemen şu alıntıyı okuyun. Okuduğum yüzlerce kitabın içinden çok çok az alıntıya böyle bir pozitif ayrımcılık yaparım
Kitabın incelemesine başlamadan önce üzüldüğüm ve yakındığım bir konu hakkında konuşmak istiyorum bu defa.
Bu kitabı okumaya başlayınca; "Ya sen nasıl bu teröristin kitabını okursun? Sana yakıştıramadım Halil, siyasetçiden yazar olmaz." gibi tepkiler aldım. Böyle yazanlara üzüldüm açıkçası. Neden üzüldüm biliyor musunuz? Örneğin;
Kavgam adlı eserini okumuş olsaydım hiçbir tepkiyle karşılaşmayacağıma eminim(ki okuyacağım da.)
Peki ya
Adolf Hitler milyonların ölmesine doğrudan sebep olan bir siyasetçi değil miydi? Ölen Alman, Rus ve Polonyalı olunca sıkıntı yok da (sizin deyişinizle; Türk veya Kürt olunca mı sıkıntı oluyor?) Ben
Selahattin Demirtaş okuyunca mı sıkıntı oluyor? Hümanistliğiniz Türk ve Kürt'e kadar var demek :)
Ben siyaseti sevmem, anlamam ve anlamak da istemem. Yazar olarak Selahattin Demirtaş'ın kalemini beğeniyorum ve gerçekten gün geçtikçe gelişen bir yazar olduğunu düşünüyorum.
Kitapla ilgili konuşacak olursam; Normalde ben aşk romanları seven biri değilim ama bu kitabı çok sevdim diyebilirim. Bilhassa araya kattığı güzel espriler ve aforizmalar güçlü kalemle birleşince de ortaya şahane bir eser çıkmış oldu.
Kitaptan sevdiğim bir alıntı;
"Empati kendini başkasının yerine koymak değildir bence. Kendini asla başkasının yerine koymayacağanın farkında olmaktır. Ateşin düştüğü yeri yaktığını bilmektir, herkesin hikayesinin özgün ve değerli olduğuna inanmaktır."
Tanıştırayım sizi Martin Eden, bundan böyle hikâyesi ile artık benim en yakın arkadaşımdır. Güvenin ona tüm samimiyetimle söylüyorum bizden, içimizden birisidir o. Tanışın onunla oldukça mütevazı birisidir, yanında olun onun, asla sizi yarı yolda bırakmayacaktır, anlatın bütün derdinizi, tüm sıkıntılarına rağmen sizi dinleyecektir elinden