Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arkadan bak kuzu, önden bak zorba Ekran hoşaf oldu, kürsüler çorba Döküldü zerzevat, delindi torba Yalanla essahı karıştırdılar. En cavit en başa geçti oturdu Fikri durmuş beyler batırdı Yoldaşlar, yeğenler malı götürdü
NÂZIM HİKMET’E Sen “Promete’nin çığlıklarını Kaba kıyım tütün gibi piposuna dolduran adam” Sen benim mavi gözlü arkadaşım Kabil değil unutmam seni. 26 Eylül 1943
Reklam
Aslında bütün anksiyete krizleri , karşınızdakinin haksız olup da nasıl bu kadar haksız kıyım yaptığını yediremediğiniz için çıkıyor.
Denizim ol, kıyımа vur Bаnа sаrıl, beni sаvur Boğulаyım sende youtu.be/L8QvBZb5kVg
- Bakırköy'e doktora gidiyorum. - Neye gidisin oraya. - Deliremiyorum, insanların saçmalılarına bakıyorum, delirmemek elde değil, deliremiyorum. Çarşıya çıkıyorum, her şey ateş pahası, dar gelirli bir adam nasıl geçinsin be, delirmemek elde değil, deliremiyorum. Televizyon izliyorum gazete okuyorum, radyo dinliyorum, haberlere bakıyorum, delirmemek elde değil, deliremiyorum. Dünyaya bakıyorum terör, kıyım, savaş, insanlar her gün birbirini öldürüyorlar, delirmemek işten değil, deliremiyorum. -Burada delirmede nerede delirirsen delir. -Bu doktor da delirtmezse, çok kötü olacak ha. -Çok zor olmaz, çeyrek var. Devekuşu Kabere youtube.com/watch?v=g75l8Pv...
Bir Pazar Sabahı Yürüyüşü
Güzel bir pazar sabahı hem yürüyüş yapmak hem de biraz güneşlenmek için sokağa çıktım. Yürüyüş yaparken iki adamın tartıştığını gördüm. ''Neden tartışıyorlar, niye tartışıyorlar sanane'' diye düşünmeden ''Hey! Ne yapıyorsunuz?'' diye olaya müdahale ettim. Adamlardan birisi iri kıyım, diğeri ufak tefek Ciguli gibi bir adamdı. Ben, Ciguli gibi
Reklam
ŞEMSİYE
edebiyathaber.net/oyku-semsiye-be... Büyük pencerenin önünde iri gölgesi görünür görünmez saate bakıyorum, çıkmama hâlâ vakit var. Şimdi iki saat kükreyen sesini dinle dinleyebilirsen. Her zamanki gibi tekmeleyerek açıyor kapıyı,  kocaman bir selam verip oturuyor keyiflice. Ofistekiyse küçük bir Faust. Gretchen kadar melun
Sende mi Türksün Paşam?
SEN DE Mİ TÜRKSÜN PAŞAM! Ahmet Vefik Paşa'dan Bir Anı Ahmet Vefik Paşa, Bursa Valisi iken kaymakamları teftişe ve halkla münasebetler kurarak dertlerini dinlemeye çıkar. İnegöl''e gelir. Paşa, şehrin dışında karşılanır. Gelip şehrin ortasında koyu gölgeli bir çınarın gölgesinde sandalyeler üzerine otururlar. Paşa, iri kıyım, altın köstekli ve
bir dalgayım, sen kıyım olmadıkça durulmam ben.. 🕊 - Nida 🖤
Ailesi tesettüre girmesine, namaz kılmasına, Kuran okumasına vb. engel olan binlerce genç var ülkede lakin bunları hiç medyada duymazsınız, duyamazsınız. (Koskoca ateist çin müslüman uygurları kıyım kıyım ediyor, asimile ediyor kimin umrunda?) Çünkü mâlum kitlenin ekmeğine yağ sürmez. Çünkü hep bağnaz, zorlayan taraf dindarlar olmalı ki biz de dine sallayalım başkası işimize gelmez..
840 öğeden 531 ile 540 arasındakiler gösteriliyor.