DİLAL

Bilirsin tabi
"Allah Allah! Bilerek yapıyorsun! Senin yüzünden dengesiz gibi gözüküyorum cık cık cık." "En kötüsü de ne biliyor musun? Ne günah işledim de bana Nazlı'yı verdin Allah'ım diye soramamak... Çünkü biliyorum işlediğim günahları."
Reklam
"Hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep böyle sürüp gidecek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur."
Mustafa Kutlu
Mustafa Kutlu
Uzun Hikâye
Uzun Hikâye
Sus Gökhan
"Neden?!" diye sordu Gökhan. "Öyle..." dedim. Aydın'ın güldüğünü görünce kaşlarımı çattım. "Komik olan ne, bize de söyle?" "Siz kavga mı ettiniz?" Gökhan'ın bakışları Bora'nın yüzündeydi. "Sen mi kızdırdın gene bunu?!" "Bu ne ya?!" dedim, kızgınlıkla. "Terbiyeli ol biraz. Görgülü ol. Bu ne?!" "Yaşayamadı da..." dedi Bora. Sesinin tınısındaki imalı tonlama, öyle mi der gibi kaşlarımı havalandırmıştı. "E ben sana dedim sevgilim, yaşayalım dedim...Sen beni dinlemedin." "Neyi yaşayamadı?" diye sordu Gökhan. "Sana ne Gökhan?!" dedim, yüksek çıkan bir sesle.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Olan Selim'e oldu ya jsjshhsghs
"Cesaret," dedi. Bu dediğine çok pişman olacaktı. Neredeyse başında dikilerek, "Kalk, Selim'i öpeceksin!" dedim. Yüzüne yayılan ifade, kocaman bir kahkaha atmama sebep olmuştu. Bana dehşete düşmüş gibi bakıyordu. "Henüz gecenin başında olduğumuz için yanağından öpebilirsin... Gecenin sonu için pek söz veremiyorum," dedim, yapmacık bir üzüntüyle. "Sağ yanağına küçük bir öpücük kondurman yeterli..." "Yapmayacağım bunu," dedi, başını iki yana sallayarak, "Ben niye Selim'i öpüyorum ya?!" dedi, sitem eder gibi. "Oyun iki kişilik... Başkalarını karıştırmak yok..." dedi. "Giderim?" dedim, tehditkar bir ifadeyle. "Nazlı saçmalama!" dedi, kaşlarını çatarak. "Selim'i öpeceksin ve ona "İyi ki varsın... 'diyeceksin!" dedim. Ben de bakmaya başlamıştı. Bora bir elini Selim'in omzuna koydu. Sonra geri çekti. Kafasını kaşıdı. Sıkıntılı bir nefes verdi. Öyle zorlanıyordu ki, içimin yağlarının eridiğini hissettim. Selim'in sağ yanağından öptüğünde, yalnızca Selim değil Atıf ve diğer dört adam da dumur olmuş bir yüz ifadesine bürünmüşlerdi. "İyi ki varsın Selim," dedi Bora, düz bir sesle.
"Eski askerim ben." "Gökhan da bedelli asker."
Reklam
Reklam
286 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.