Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SAİT KÖKNAR’IN TEK ARZUSU, ÇOCUĞUNUN KENDİSİ GİBİ CAHİL OLMAMASIYDI Sait Köknar (1901-1944) Burnunu yarı yarıya kaybetmiş adam acıyor kendine. Sağırlığını bilmez gibi insanların, döküyor içini. İçini boşaltıyor... İçini boşaltıyor... Topraktan bir şey arar gibi bastonuna dayanarak duruyor ikide bir koca gövdesiyle. Sulanan gözler ara sıra,
ANNE BABALARINIZI HUZUR EVLERİNE BIRAKMAYIN! AŞAĞIDAKİ YAZIDA HUZUR EVİNE BIRAKILAN BİR ANNENİN İÇİNDEN DÖKÜLENLERİ OKUYACAKSINIZ... Takvime baktım da 5 sene olmuş buraya geleli. Nasıl geçti o 5 sene bir de bana sor. Çok bakmıyorum takvimlere. İçim sıkılıyor, zaman geçmiyor. Eskiden su gibi akıp geçiyor zaman derdim. Şimdi öyle düşünmüyorum.
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan Orhan Kemal'le Nazım Hikmet, 1940'lı yıllarda Bursa Cezaevinde tanışırlar. 3,5 sene burada yaşadıklarını not almıştır. Fakat zaman içinde bu notlar kaybolur. Hatırladıklarını kaleme alır Orhan Kemal... Daha sonrasında oğlu Işık Öğütçü bu notların bir kısmını bulur ve yeni basımlara bu notlar da eklenir. Oğluna
Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl
Nazım Hikmet'le 3,5 YılOrhan Kemal · Everest Yayınları · 2020781 okunma
Büyük Türk şairi Nazım Hikmet’in ölümüyle yolları kesişen iki insanın aşk hikayesi... O yıllarda bir edebiyat öğretmeninin solcu bir şaire aşık olması, öyle sıradan bir şey değildi. İnsanın aşkının arkasında dimdik durması ise, pek çok kişiyi öfkeye boğmaya yetiyordu. Mücadelelerle geçen bir hayatın ortasında Hasan Hüseyin’in şiiri gibi
Huzurevinden Mektup Var
Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka yerlere. Onların yüzü suyu hürmetine belalar def oluyor der, onları nimet bilirdik. Boyunlarını bükük bırakmazdık. Dışarıdan
SENİ YALNIZLIKLAR ÖLDÜRDÜ, BİZ KIYIDA KALDIK, SAİT FAİK Sait Faik Abasıyanık (1906-1954) Gözlerine o sipsivri yaprak batıyordu. Bu saksıdaki yaprak. Bu “padişah kılıcı” bir anı mıydı onda? Bu yapraktan bir padişah kılıcına dönüverdi gözleri. Bir köşkte, tertemiz sıvalı çatlak bir duvarda asılı bir padişah kılıcına. Bu yaşlı kılıcın altında paslı
42 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.