Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
296 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazar Yorumuyla Taçlandırılmış İncelemedir.
“Sonunu düşünen kahraman olamaz.” #PolatAlemdar
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
nedir? Çakma bir Polat Alemdar, ortaya kocaman bir Aşk-ı Mennu’dan Bihter, az Freud kulağı, biraz Jung dili, birkaç argo – lakin yazar tarafından sansürlü olması gerekir – kısık ateşte alabildiğine bam bam bam…. Kitabın ilk 109 sayfasını
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
Her Şey Ben Yaşarken OlduMustafa Becit · Sayfa 6 Yayınları · 2015328 okunma
Anne Ve Babların Yuvası Kalplerdir, İncitmeyelim...
___Huzur Evinden Mektup ___ (İbretlik) *(5 senedir huzur evinde yaşayan bir annemizin kaleminden duygusal ve ibretlik bir mektup)* Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden
Reklam
Dünyada en nefret ettiğim binalar.. Huzurevleri(?)
( beş senedir huzur evinde yaşayan yaşlı bir annemizin kaleminden) Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka yerlere. Onların yüzü suyu hürmetine belalar def oluyor der,
Anneler Gününüz Kutlu Olsun ....?!
AĞLAYA AĞLAYA OKUDUM 5 senedir huzurevinde yaşayan bir annemizin kaleminden duygusal bir hikaye... Tüm evlatlara ithaf olunur..!!! Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı
SAİT KÖKNAR’IN TEK ARZUSU, ÇOCUĞUNUN KENDİSİ GİBİ CAHİL OLMAMASIYDI Sait Köknar (1901-1944) Burnunu yarı yarıya kaybetmiş adam acıyor kendine. Sağırlığını bilmez gibi insanların, döküyor içini. İçini boşaltıyor... İçini boşaltıyor... Topraktan bir şey arar gibi bastonuna dayanarak duruyor ikide bir koca gövdesiyle. Sulanan gözler ara sıra,
128 syf.
·
Puan vermedi
Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan Orhan Kemal'le Nazım Hikmet, 1940'lı yıllarda Bursa Cezaevinde tanışırlar. 3,5 sene burada yaşadıklarını not almıştır. Fakat zaman içinde bu notlar kaybolur. Hatırladıklarını kaleme alır Orhan Kemal... Daha sonrasında oğlu Işık Öğütçü bu notların bir kısmını bulur ve yeni basımlara bu notlar da eklenir. Oğluna
Nazım Hikmet'le 3,5 Yıl
Nazım Hikmet'le 3,5 YılOrhan Kemal · Everest Yayınları · 2020774 okunma
Reklam
_Hayat öylesine sürprizlerle doludur ki, sırtındaki küfeyi alır kiminden, elmasları yükler taş yerine. _Onların zırvalara inanmalarının sebebi, cahillikleri. _Sefil egolarının değer ölçüleriyle ölçüp, gerçeğe, güzele ve iyiye ağızlarından salyalar saçarak nutuk çekiyorlar. _Köle tiplerden oluşmuş hiçbir devlet yasayamaz. Köleden doğan yine köle
YAŞANMIŞ HİKAYELERDEN - HUZUR EVİNDEN MEKTUP
" 5 senedir huzur evinde yaşayan bir annemizin kaleminden duygusal bir ibretlik mektup,hikaye.. Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka yerlere. Onların yüzü suyu
ANNE BABALARINIZI HUZUR EVLERİNE BIRAKMAYIN! AŞAĞIDAKİ YAZIDA HUZUR EVİNE BIRAKILAN BİR ANNENİN İÇİNDEN DÖKÜLENLERİ OKUYACAKSINIZ... Takvime baktım da 5 sene olmuş buraya geleli. Nasıl geçti o 5 sene bir de bana sor. Çok bakmıyorum takvimlere. İçim sıkılıyor, zaman geçmiyor. Eskiden su gibi akıp geçiyor zaman derdim. Şimdi öyle düşünmüyorum.
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Reklam
SENİ YALNIZLIKLAR ÖLDÜRDÜ, BİZ KIYIDA KALDIK, SAİT FAİK Sait Faik Abasıyanık (1906-1954) Gözlerine o sipsivri yaprak batıyordu. Bu saksıdaki yaprak. Bu “padişah kılıcı” bir anı mıydı onda? Bu yapraktan bir padişah kılıcına dönüverdi gözleri. Bir köşkte, tertemiz sıvalı çatlak bir duvarda asılı bir padişah kılıcına. Bu yaşlı kılıcın altında paslı
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.