Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Huzurevinden Mektup Var
Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka yerlere. Onların yüzü suyu hürmetine belalar def oluyor der, onları nimet bilirdik. Boyunlarını bükük bırakmazdık. Dışarıdan
Anneler Gününüz Kutlu Olsun ....?!
AĞLAYA AĞLAYA OKUDUM 5 senedir huzurevinde yaşayan bir annemizin kaleminden duygusal bir hikaye... Tüm evlatlara ithaf olunur..!!! Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı
Reklam
296 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Yazar Yorumuyla Taçlandırılmış İncelemedir.
“Sonunu düşünen kahraman olamaz.” #PolatAlemdar
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
nedir? Çakma bir Polat Alemdar, ortaya kocaman bir Aşk-ı Mennu’dan Bihter, az Freud kulağı, biraz Jung dili, birkaç argo – lakin yazar tarafından sansürlü olması gerekir – kısık ateşte alabildiğine bam bam bam…. Kitabın ilk 109 sayfasını
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
Her Şey Ben Yaşarken OlduMustafa Becit · Sayfa 6 Yayınları · 2015328 okunma
ANNE BABALARINIZI HUZUR EVLERİNE BIRAKMAYIN! AŞAĞIDAKİ YAZIDA HUZUR EVİNE BIRAKILAN BİR ANNENİN İÇİNDEN DÖKÜLENLERİ OKUYACAKSINIZ... Takvime baktım da 5 sene olmuş buraya geleli. Nasıl geçti o 5 sene bir de bana sor. Çok bakmıyorum takvimlere. İçim sıkılıyor, zaman geçmiyor. Eskiden su gibi akıp geçiyor zaman derdim. Şimdi öyle düşünmüyorum.
ŞAİR HASAN HÜSEYİN İLE ÖĞRETMEN AZİME’NİN BİTMEMİŞ AŞK HİKAYESİ... Büyük Türk şairi Nazım Hikmet’in ölümüyle yolları kesişen iki insanın aşk hikayesini... O yıllarda bir edebiyat öğretmeninin solcu bir şaire aşık olması, öyle sıradan bir şey değildi. İnsanın aşkının arkasında dimdik durması ise, pek çok kişiyi öfkeye boğmaya yetiyordu.
Büyük Türk şairi Nazım Hikmet’in ölümüyle yolları kesişen iki insanın aşk hikayesi... O yıllarda bir edebiyat öğretmeninin solcu bir şaire aşık olması, öyle sıradan bir şey değildi. İnsanın aşkının arkasında dimdik durması ise, pek çok kişiyi öfkeye boğmaya yetiyordu. Mücadelelerle geçen bir hayatın ortasında Hasan Hüseyin’in şiiri gibi
Reklam
SENİ YALNIZLIKLAR ÖLDÜRDÜ, BİZ KIYIDA KALDIK, SAİT FAİK Sait Faik Abasıyanık (1906-1954) Gözlerine o sipsivri yaprak batıyordu. Bu saksıdaki yaprak. Bu “padişah kılıcı” bir anı mıydı onda? Bu yapraktan bir padişah kılıcına dönüverdi gözleri. Bir köşkte, tertemiz sıvalı çatlak bir duvarda asılı bir padişah kılıcına. Bu yaşlı kılıcın altında paslı
SAİT KÖKNAR’IN TEK ARZUSU, ÇOCUĞUNUN KENDİSİ GİBİ CAHİL OLMAMASIYDI Sait Köknar (1901-1944) Burnunu yarı yarıya kaybetmiş adam acıyor kendine. Sağırlığını bilmez gibi insanların, döküyor içini. İçini boşaltıyor... İçini boşaltıyor... Topraktan bir şey arar gibi bastonuna dayanarak duruyor ikide bir koca gövdesiyle. Sulanan gözler ara sıra,
Dünyada en nefret ettiğim binalar.. Huzurevleri(?)
( beş senedir huzur evinde yaşayan yaşlı bir annemizin kaleminden) Buz gibi odalarla dolu kocaman binalar diktiler ülkeme. İçine ömürlerinin son demlerinde olan anneleri, babaları doldurdular. Adına huzur evi dediler. Oysa huzur hiç uğramadı oraya. Eskiden yaşlılarımızı kapatmazdık başka yerlere. Onların yüzü suyu hürmetine belalar def oluyor der,
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.