Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa, tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve âlîl bir kimse gibidir. Hatta kasdettiğim mânâyı bu söz de ifadeye kâfi de ğildir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur. Mustafa Kemal ATATÜRK
Macbeth'in kalbinin karanlık yolculuğuna hazır mısınız?
Âdem ile Havva'nın çıktığı bu yolculukta hesaba katmadıkları bir şey vardı: Nefisleri. Tıpkı onlar gibi Macbeth ve eşinin nefislerinin kurbanı oluşlarına şahit olacaksınız.
William Shakespeare 'in eserinde küçük de olsa 'Macbeth'in meyvesini dalından koparacağım' vurgulamasından Âdem ile Havva'nın yasak meyveden yiyip nefislerinin kurbanı olduğunu anlayabiliyoruz.
Hırsının bu denli çığ gibi büyüyeceğini anlamayan Macbeth sonuna kadar sürdürür. Oysaki yanlışından dönseydi ilk günkü gibi temiz kalacaktı.
Gökten bir melek indi derken iblise vurgu yapar. İyi olarak yaratıldık ancak iyi olmayı sürdüremedik. İyi insanlarmışız gibi maske taktık oysaki ilk günkü temizlikten eser kalmamış karanlığa gömülmüş sahteliklerle doluyuz. Yaptığımız her iyilik ve kötülük ayna yöntemiyle ardımızdan gelir.
Acıyı, ölümü, iyilik ve kötülük gibi tezatlıkları, Hekate gibi ünlü büyük büyücü ile beraber Yunan mitolojisini, dinler tarihini hemen hemen her eserinde başarılı şekilde ele alan
William Shakespeare , bizlere dönüşü olmayan karanlığın ne sonuçlar doğuracağını bir kez daha gösteriyor. Her eseri şapkamızı önümüze koyup düşündürecek nitelikte.
MacbethWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201922,3bin okunma