Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ağrı Dağı Efsanesi

Profil
Ağrıdağı Efsanesi
Kaval bittiğinde Gülbahar uzun bir uykudan uyanırcasına uyandı. Duyulur duyulmaz bir sesle: "Sofi, bu kimin türküsüdür?" diye sordu. Sofi: "Bu," dedi, "Ağrıdağının öfkesidir. Ağrı çok öfkelenmiş, sonra da atalar Ağrının bu öfkesine türkü yakmışlar." Gülbahar her gün, daha gün ışımadan zindanın kapısına geliyor, Sofi de ona Ağrıdağının öfkesini çalıyordu. Gülbahar ne kadar sorarsa sorsun Sofi ona Ağrıdağının bu belalı öfkesi nin ne yüzden ileri geldiğini, öfkenin ne olduğunu bir türlü söylemiyordu. "İşte öyle öfkelenmiş," diyordu. "Öfkelenmiş de atalar onun öfkesi üstüne bu destanı çıkarmışlar. sa
Sayfa 27 - yky yayınlarıKitabı okudu
Ağrı Başına ateş yandı. Aydınlığın her yere yayıldı Yer yerinden oynadı Tutuş Ağrı, haydi tutuş
Reklam
124 syf.
10/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Yaşar Kemal ezelden beri bildiğimiz bir efsaneyi her zamanki samimi kalemiyle masalsı bir dille sunuyor okurlarına. Ağrı Dağı Efsanesi'ni büyüklerimizden, anlattıkları masallardan, oradan, buradan duymuşuzdur. Kimi eksik kimi biraz daha farklı anlatırdı. Ancak Yaşar Kemal’in anlatım biçimi, yorumu çok başka dünyalara götürüyor. Zamanda yolculuk yaparcasına bir his oluşturuyor. Efsane Ahmed ile Gülbahar’ın aşkı çerçevesinde gelişiyor ancak aşktan çok yöre halkının gelenek ve görenekleri, giyimleri, Kürt beylerinin yiğitlikleri işleniyor. Ayrıca Abidin Dino’nun mistik ve bir o kadar da muhteşem çizimleriyle kafanızda oluşan karakterler ve mekanlar biraz daha somutlaşıyor. Kitabı okumayanlar için içeriğini çok fazla yazmak istemiyorum. Biraz olsun bugünün kargaşasından kaçmak isteyenler için bir nefeslik şahane bir eser. Ağrı Dağı’na, Kervan Şeyhi’ne, Demirci Hüso’ya, Sofi’ye ve Hoşap Kalesi Beyine selam olsun.
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202227,4bin okunma
Vakt erişti gibime gelir. Şu halka bir çare bulamazsak hepimizin kellesi gider. Yarın zulmü bahane ederler, öbürsü gün vergiyi, öbürsü gün sarayımızı, öbürsü gün ekme­ği... Ve birikirler birikirler... Yüz bin yılın öfkesi ve de acısıyla... Şimdiki gibi sessiz birikirler. Ve bu kalabalığa güç yetmez. On­larla ordular, bir dünya kadar ordu olsa başa çıkamaz. Bunlar bir araya gelmeyegörsünler, önüne geçilemez. Bir çare, bunları bir araya getirmemek için bir çare...
Sayfa 106 - YKYKitabı okudu
“Nasıl olur İsmail Ağa, bu ölümdür!" dedi Bey. "Paşa Ahmed’i ölüme gönderiyor. Ağrıdağı’nın doruğuna çıkmış da hiç geriye dönmüş bir kişi var mıdır? Görülmüş, duyulmuş mu­dur?"
Sayfa 102 - YKYKitabı okudu
Ağrının tam tepesinde bir ateş harmanı vardır. Doruğun tam ortasından bir kuyu dünyanın ortasına iner. İlk ateş bu ku­yudan alınmıştır. İnsanoğlunun gördüğü ilk ateş Ağrıdağı’nın yüreğindeki ateştir. İnsanlar bu ateşi almak istemişler, almışlar da... Ateşi kaçıranlardan bir tanesi dağın gafletinden faydalan­mış, ateş gölünden bir tutam ateş koparmış, başlamış dağdan aşağı koşmaya, ta aşağılara inmiş. Tam bu sırada Ağrı uyan­mış, bakmış ki ateşi koparan başını almış gidiyor. Hemen eli ateşli adamı orada, olduğu yerde yakalamış, durdurmuş. Ada­ mı da, elindeki ateşi de o anda, orada dondurmuş. Ağrıdağı’nın yamaçları böyle taş olmuş adamlarla dolu. Ağrı, doruğuna çıkanı, orayı göreni, ateşini çalsın çalmasın, hiçbir zaman bağışlamamıştır.
Sayfa 100 - YKYKitabı okudu
21 öğeden 16 ile 21 arasındakiler gösteriliyor.