Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Müslümanların aralarında selâmlaşmaları ilâhi bir emirdir. Cenâb-ı Hakk Âyet-i kerime’sinde şöyle buyuruyor: “Bir selâm ile selâmlandığınız vakit, siz ondan daha güzeli ile karşılık verin veya aynıyle mukabele edin. Şüphesiz ki Allah her şeyi hesap edendir.” (Nisâ: 86) Abdullah ibn-i Ömer -radiyallahu anh- anlatıyor: “Resulullah’a İslâm’ın hangi
Ben ne yaptığını iyice bilerek yalan söyleyen kimseyi, bilmeyerek önce kendisini aldatan, sonra da erdemli ve doğru sanan kimseye yeğlerim.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
HK
Kur'an okudukça hayret anladıkca hayretler içinde kalıyor insan !
HK
Rabbim benden razı olduktan sonra insanlar olmamış kime ne banane :) Varmı bundan daha üstün mertebe yok
HK
Besmele ahlâki boyutta hareket etmek için sırdır.
Reklam
Kul herhangi bir davranışta bulunurken, önemli bir işe teşebbüs ederken önce eûzü çekerek muhtemel olumsuz etkileri defetmekte sonra da besmeleyi okuyarak “kendinin tek başına yeterli olmadığını, başarı ve gücün ancak Allah’tan gelebileceğini, Allah’ın yeryüzünde halife kıldığı bir varlık olarak O’nun mülkünde, O’nun adına tasarrufta bulunduğunu,
“Yalnız sana kulluk ederiz” kısmı iman, ibadet ve sosyal düzeni; “Yalnız senden yardım dileriz” cümlesi amellerde ihlâsı (ibadetlerin yalnızca Allah rızâsı için yapılmasını) ve tevhidi (O’ndan başkasına kul olarak boyun eğilmemesini, Tanrı’ya mahsus sıfat ve etkilerin O’ndan başkasına tanınmamasını) ifade etmektedir. “Bizi doğru yola ilet” cümlesi ibadet, nizam, düşünce ve ahlâk çerçevesini, “nimete erdirdiklerinin yoluna...” kısmı gelip geçmiş örnek nesilleri, millet ve toplulukları; “gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil” bölümü ise kötü örnek teşkil eden ve hallerinden ibret alınması gereken geçmiş toplulukları içine almaktadır. Denebilir ki besmelenin başındaki “bi” edatından başlayarak besmeleye, sonra Fâtiha’ya ve devamında bütün Kur’an’a doğru ilâhî sırlar perde perde açılmakta; yoğunlaştırılmış dar hacimden, yoğunluğu gittikçe hafifleyen geniş hacimlere doğru yansıyan ilâhî irşadın ışığı âlemlere yayılmaktadır. “Bi” edatındaki “musâhabe” (beraberlik) ve “istiâne” (yardım dileme) mânaları, kul ile Allah ilişkisinin ve dolayısıyla dinin amacının bütününü ihtiva etmektedir. Besmelenin geri kalan kısmı ile Fâtiha, bu ilişkiyi daha da açarak devam etmekte, diğer sûre ve âyetler de bunları, aralarında bir bütünlük oluşturarak her kabiliyet ve zihin seviyesine uygun üslûplar içinde açıklığa kavuşturmaktadır.
İslâm, nefsanî arzulara ve maddî menfaatlere düşkün bir tabiata sahip olan insandan, tüm bunların dünya hayatının geçici menfaatleri olduğunu unutmamasını ister. Ali İmran suresi 14 Ne var ki, insanlardan kimileri şu çabucak geçip giden dünya hayatını severler de önlerinde kendilerini bekleyen zorlu âhiret gününü ihmal ederler. İnsan Süresi 27
Allah Resûlü (sav) şöyle buyurmuştur: “Zâhid olmak (dünyaya rağbet etmemek), kişinin helâl olan şeyleri kendisine haram kılması veya malını dağıtıp tüketmesi demek değildir. Bilakis zâhid olmak, elinde olan şeylere, Allah katında olanlardan daha fazla güvenmemek demektir...” (İM4100 İbn Mâce, Zühd, 1)
Reklam
Yedi gök, yer ve bunlar içinde bulunan herkes Allah'ı tesbih eder. O'nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, fakat siz onların tesbihini anlayamazsınız. Şüphesiz ki O, ceza vermekte hiç acele etmeyen ve çok bağışlayandır.. İsra suresi 44
insan dura dura öyle bir paslanır ki onda maneviyattan hiçbir şey kalmaz.
Sayfa 7
Tekke terbiyesinden geçmemiş birini siyasete almayacaksın . siyasete girmek için önce kendi iç meselesini halletmesi lazım. güç insanı kontrolden çıkarıyor çünkü o yüzden insanın önce kendi nefsini dizginlemesi gerekiyor.
HK
Vur, kır,as,kes,al,gel Emir kısa uzatmaya gerek yok.
274 öğeden 121 ile 135 arasındakiler gösteriliyor.