Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Yansıtma, saygı duyma ve büyüme sürecinde reddedilmiş bütün parçaları kabul etme, kişisel gelişim ve olgunlaşmanın temel bileşenleridir.
“Bu gece, daha derinden dinliyorum. Birdenbire bütün atalarım arkamda beliriyor. ‘Sakin ol, bak ve dinle’ diyorlar. Sen binlerce kişinin sevgisinin sonucusun.”
Reklam
Belirgin kusurlar, bağımlılıklar, iğfaller ya da erken ölümlerle dolu sakatlanmış bir aileden veya adı konulmamış ve şimdiye kadar görülmemiş sırlarla dolu bir aileden geliyor olabilirsiniz. Yine de bugünkü başarınızı, mutluluğunuzu ve huzur duygunuzu kısıtlayan enerji engellerini ortadan kaldırabilirsiniz.
Sonuç olarak herhangi bir şeyi düzeltmek zorunda değiliz. Daha iyi hissetme arzusunun özü, arkadaşların dediği gibi “manevi aydınlanma” ya da benim verdiğim adla “manevi gerçeklik”tir.
Bir ebeveyn reddedildiğinde ya da saygı duyulmadığındagenelde çocuklarından bir tanesi reddedilen davranışı tekrar- layarak ebeveynini temsil eder. Bu şekilde, çocuk aynı acıyı çekerek kendini o ebeveynine eşit hâle getirir
Sayfa 130Kitabı okudu
Ana babamızın geçmişte yaptıklarına öfkelenir, şikayet eder ve onları yanlış yapmakla suçlarsak kendimizi onlardan üstün görürüz. Kutsal Düzen açısından bakıldığında onları “küçük”, kendimizi “büyük” yapmaya çalışarak kolektif vicdanı ihlal ederiz. Sonunda da yaptığımız ihlali dengelemek amacıyla kendimizi cezalandırırız.
Reklam
Çocuk ebeveynine sevgi ve minnet duyarsa geştalt değişir. Onla​ra, “Bana yaşam verdiğiniz için teşekkür ederim” veya “Siz olmasay​dınız ben de burada olamazdım” dediğinde onların varlığını kendi yaşamında kucaklar ve kendisine katkılarını tam olarak içselleştirip bütünlüğüne ulaşır.
Bazen de çocukların ebeveynlerine öfkeli olduklarına tanık olu​ruz. Aslında bu öfke, aldıklarına karşılık verememe duygusuyla başa çıkma çabasıdır. Sonunda çocuk öfkesini mazeret olarak kullanarak ailesini terk eder. Oysa bu terk ediş yüzeyseldir. Öfke duyduğumuz bir kimseyi asla terk edemeyiz. Öfke de, sevgi gibi bağlayıcı bir ilişkidir.
Dünyanın dört bir yanında anlatılan hikâyeler ve efsaneler, ihmal edilmiş ruhlarla -hatıraları onurlandırılmayan dışlanmış insanlarla (aile bireyleriyle) - doludur.
Sayfa 57
Bert Hellinger'in Sözleriyle:
"Sistemik aile terapisinde söz konusu olan,kişinin geniş aile çevresi içinde kendisinden önceki aile bireylerin yaşam çizgisine takılıp kalmadığının,onların kaderiyle kilitlenip kilitlenmediklerinin ortaya çıkarılmasıdır.Bu aile dizimi uygulamasıyla gün yüzüne çıkarabilir. Olgu gün ışığına çıkarıldığında kişi kilitlenmesini daha kolay çözebilir".
Sayfa 27 - Mona kitapKitabı okudu
37 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.