Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.27
Anadolu Notları
Yaşar Kemal ve Anadolu İnsanı
Bunaltıcı ve kavurucu bir sıcak, ekşi kokulu ter, tırnak aralarına sıkışmış kir, rüzgarın önüne katıp sürüklediği, tere bulanmış vücuda yapışıp gözenekleri kapatan toz, dümdüz ve uçsuz bucaksız Çukurova, sivrisinekler, sıtma, yalın ayaklar ve çatlamış topuklar, yoksulluk, ağalar ve ırgatlar, sütü kalmamış analar, aç bebekler, kadınlar, namus,
Kısa kısa hikayeler
Yolculuk anılarından derlenmiş kısa hikâyelerden oluşan bu kitabını diğerleri kadar sevemedim açıkçası. Takvim sayfası okur gibi okudum geçtim. Azîz Nesin öykülerindeki hiciv olsa biraz daha lezzetli bir okuma olabilirdi belki ama bana yavan geldi olaylar. Zaten ilk bölümde kendisi de bunu peşinen dile getirmiş. Alıntılanacak bir çok cümle olmasına rağmen genelinde bir şey katmadı fikrindeyim.
Iki bölümden olusuyor; birinci kitap ve ikinci kitap şeklinde, kendi içinde farklı başlıklara ayrılan. Kopuk kopuk ilerlediği için kendimi gidişata dahil edemedim ne yazık ki...
Öncelikle biraz yazarımız hakkında yazmak istiyorum:
(1889-1956) İstanbul’da doğmuş, Edebiyat Fakültesi’ni bitirmiş, liselerde öğretmenlik ve müdürlükler, Millî Eğitim Müfettişliği, Paris Kültür Ataşeliği yapmış, UNESCO’da ülkemizi temsil etmiştir. Romanları, hikâyeleri, tiyatroları yanında çeşitli çevirileri de vardır.
Eser, -adından da anlaşıldığı gibi- yazarın Anadolu’ya olan gezileri boyunca ilgisini çeken olaylar veya durumlar karşısında kağıtlara tuttuğu küçük notlardan oluşmuştur. Bunları yapmaya başladığı zaman bunlardan bir kitap oluşturmak gibi bir kaygısı yokmuş. Fakat bu gezilerden döndüğünde -birkaçını kaybetmiş bile olsa- elinde bir sürü not biriktiğini görmüş ve bunları atmaya kıyamamış. Bu yüzden bu notları editleyip bir kitap haline getirmiş. Eser hakkında söylenecek şeyler bu kadar. Bundan gerisini okuyup görün. :) Gelelim beğenip beğenmediğime ve tavsiye edip etmeyeceğime. :) Yani, yazıldığı vakit için güzel bir gezi yazısı niteliği taşıyabilir ama benim bu tip eski eserlerde hep şikayetçi olduğum konuyu bilirsiniz: artık kullanılmayan eski sözcükler… :/ Bu yüzden eseri -günümüz şartlarında- pek beğendiğim söylenemez. Eski sözcükler konusundan benimle hemfikir olanlara da tavsiye etmem. :)