Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Bir gün ah ettimse cana suz-i nak oldum yeter, Sağ iken oldum helak, sonra harap oldum yeter, Payi ağyara serildim, sanki hak oldum yeter... (Bir günah işledimse ey sevgili, yandım yeter, Sağken öldüm, harap oldum, mahvoldum yeter, Yabancıların ayağına serildim, sanki toprak oldum yeter...) _ Gazi Mustafa Kemal Atatürk _
Sayfa 36 - Masa YayınlarıKitabı okuyor
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu Olsun..
"Çocuk davamız nüfus davamızdır. Çocuk davamız medeniyet davamızdır. Ve nihayet çocuk davamız Türklük davamızdır." 🇹🇷 -
Kazım Karabekir
Kazım Karabekir
-
Çocuk Davamız
Çocuk Davamız
Reklam
Mehmet Savaş Hocaefendi anlatıyor.. Konya'da askerlik şubesine gittiğimde; biri yarbay diğeri binbaşı iki rütbeli asker vardı. Beni görünce binbaşı selam verdi ve ayağa kalktı: "Buyurun oturun." dedi. Yer gösterdi, öbürü ayakta bekliyor. Binbaşı öbürüne "Bu değerli bir hocadır, tanışmanızı isterim." dedi. Öbürü, "Ben
Bu amiral, bizden kimseyi tanımaz, hattâ donanmamıza ait raporlarını Başkumandanı Enver Paşa'ya dahi vermeyip, "Ben her şeyi bağlı bulunduğum Alman karargâhına veriyorum." derdi.
Bu esnada yalnız Enver Paşa'nın am­cası Halil Paşa Birinci Kuvvei Seferiye kumandanı olarak Tebriz'e girmiş, oradan da Azerbaycan'a geçmişti.
Nitekim Kirind'te bulunduğum sırada İranlı aşiretlerin hücumuna uğrayarak vuruşmağa başladığımız zaman, yanımdan defetmiş olduğum mâhut Fon Van Muss ile Tahran­ daki Alman Ateşemiliteri Von Kaniç'i de karşımızda, çarpış­tığımız bu aşiretlerin arasında gördük. Bundan da anlaşılı­yordu ki Almanlar, İran'la aramızı açarak, onlara da bize de ayrı ayrı hükmetmek maksadını gütmektedirler.
Reklam
Ben bunların hepsini Enver Paşa'ya yazdım, an­lattım ve buradan Afganistan'a geçmek imkânı kalmadığını bildirdim.
O zaman İran'ın kuzeyi Rusların, güneyi de İngilizlerin nüfuzları altında idi.
Biz bu yolda iken İngilizler de Basra'yı almışlardı.
“Sultan Osman” Süvarisi olarak üç aydır Londra'da bu­lunuyordum.
Reklam
Ordunun fena eller idaresinde değer ve itibarını kay­bettiğini görüyorduk. Merkezi Şam'da bulunan 5. Ordu'da seri ateşli toplar bile yoktu. Talimler, ancak Nuhunebiden kalma toplarla yapılabiliyordu.
Toplarının kamaları çıkarıl­mış, gemiler Haliç'te adeta çürümeye mahkum edilmişti.
Büyük vatan şairi Namık Kemal'i, okul idaresinin aldığı bütün tedbirlere rağmen yatakhane­ de gizli gizli okuduğumuzu nasıl unutabilirim?
Bilhassa Rauf Bey ile Ali Fuat Paşa, Atatürk’le konuşurken, sulh muahedesinden sonra kurulacak idarenin mekanizması üzerinde fikir teatisinde bulunmuşlar.
254 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.