Profil
Yunanlar, varoluşun dehşeti ile saçmalığını bi­liyor ve hissediyorlardı öyle ki Dionysos ve Apollon'u da en güçlü ihtiyaçlarından yola çıkarak yarattılar. O ana kadarki tek tatmin edici teoriye ulaşabildiler çünkü "Tanrılar insan hayatını belirlerdiler, onlara düşense sadece yaşamaktı." Nietzsche'ye göre onların deneyimlerinde çileciliği, tinsel­liği veya görevi öneren hiçbir şey yoktur: "[Onların dene­yimlerinde] iyi veya kötü her şeyin tanrılaştırıldığı coşkulu ve muzaffer bir hayatın seslerinden başka hiçbir şey duy­mayız."
Sayfa 24 - Runik KitapKitabı okudu
Nietzsche'ye göre erken Yunan tragedyasının tek ko­nusu, Tanrı Dionysos'un çektiği acılardır. O, Euripides'e kadar Dionysos'un trajik kahraman olmaktan çıkmadığını, böylece Yunan sahnesinin Prometheus ve Oedipus gibi tüm tanınmış figürlerinin asıl kahraman Dionysos'un maske­leri olduğunu iddia eder. Önemli olan, yalnızca Tanrı Di­onysos'un sahnede nasıl göründüğünü takdir etmemizdir. Onun günah işleyen, çabalayan ve acı çeken bir bireyi an­dıran görünüşü, rüyaların ve görünen dünyanın mütercimi olan Apollon'un etkisi dolayısıyladır. Gelgelelim Nietzsche, gerçekte kahramanın acı çeken Esrarlı Dionysos olduğunu, yani onun bireyselleşmenin acılarını kendi kişiliğinde de­neyimleyen, Titanlar tarafından bir çocukken parçalara ay­rılan fakat aynı zamanda kendi korkunç durumunun tam bağrında da parçalara ayrılan bir Tanrı olduğunu söyler. Nietzsche, Dionysos'un bireyselleşmesi nedeniyle acı çek­tiğini, tüm ıstırabın kaynağı olan ve reddedilmesi gereken şeyin bireyselleşme olduğunu ekler.
Sayfa 23 - Runik KitapKitabı okudu
Tragedyanın Doğuşu neyin peşindedir?
Tragedyanın Doğuşu, Nietzsche'nin Yunan kültürünün rekabet eden fakat aynı zamanda birbirini tamamlayan Apolloncu ve Dionysosçu iki itici gücü tanımlamasıyla açı­lır. İlki ismini ışığın, hayalin ve kehanetin, parıldayanın tan­rısı Apollon'dan alırken, ikincisi ismini sarhoşluğun ve
Sayfa 22 - Runik KitapKitabı okudu
224 syf.
·
Puan vermedi
Farklı bir tavsiye...
Uzun yıllardır ilgi duyduğum ve merak içerisinde araştırdığım Eski Mısır konusu üzerine, bir de "Hiyeroglifleri Anlamak" isimli bu kitap ilaç gibi geldi. O zamanların büyüsü içerisine kaptıran bu güzel eser kâh Hiyeroglif alfabesi kâh o zamanın yaşam olanaklarını anlatışı ile farklı bir ambiyans yaşatıyor. Eski Mısır Tanrılarından Tanrıçalarına, yerel halktan tapınaklara kadar her türü konuya değinen bu eseri sizlere de tavsiye ediyorum.
Hiyeroglifleri Anlamak
Hiyeroglifleri AnlamakHilary Wilson · Maya Kitap · 028 okunma
Antik Mısır'da, Antik Yunan ve Roma'da görülen türden bir kölelik yoktu. Savaş esirleri, etnik isimlerini ve geleneklerini muhafaza etme eğiliminde olmalarına rağmen genellikle yerli nüfusla evlenerek Mısır toplumu ile kaynaşıyordu. Ataları yabancı kökenli olan Mısırlılar, Mısır'ı anavatanları olarak görecek şekilde büyütülüyorlardı. Bazıları yüksek makamlara geliyordu.
Hiyeroglifleri Anlamak
Hiyeroglifleri Anlamak
”Başkalarının işlerini kontrol eden bir liderseniz davranışınızın suçsuz görülmesi için mümkün olan her yerde iyilik yapmaya çalışın. Osiris'in zamanından beri tartışmasız olan adaletin etkisi büyük ve kalıcıdır... Geniş yetkileri olan bir liderseniz olağanüstü şeyler yapmalısınız... İnsanların lideriyseniz "ricada bulunan kişinin konuşmasını sabırla dinleyin. Söylemesi gerekeni söylemesine engel olmayın. Birisi sıkıntı içinde olduğunda, davasını kazanıp kazanamayacağına karar verecek birine içini dökmesi gerekir." Her itiraz kabul edilemez ama iyi bir dinleme kalbi rahatlatır.”
Hiyeroglifleri Anlamak
Hiyeroglifleri Anlamak
128 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Kitapla ilgili herhangi bir inceleme yapılmamış ve ben de bir faydam olsun istedim. Zaten kitabı çok okuyan kişi olmamış çünkü insanlar genelde doğrudan İlyada ve Odysseia’yı okumaya girişiyor. Henüz kendi adıma bu şiirleri okumamın zamanının gelmediğini düşündüğüm için –konuyla ilgili kitaplar
Homeros
HomerosAlexandre Farnoux · Yapı Kredi Yayınları · 20119 okunma
Sanatsal, dilbilimsel özellikle de çok üst düzey bir sözdizimsel kültüre bağlı Homeros şiirleri yine de görece basit bir insan imgesi sunar; aynı zamanda, genel anlamda betimledikleri yaşama göre de basittirler. Onlarda önemli olan, insanın bedensel varlığı ve yaşamdan aldığı zevktir, şiirler bu zevki anlatmaya çalışır. Yiğitleri gündelik yaşamlarında gözümüzde canlandırabilelim ve toplumsal alışkanlıklara, bir manzaraya, gündelik gereksinimlere kök salan varlıklarından tat alabilelim diye, savaşlarla tutkuların arasında, serüvenlerle tehlikelerin arasında, av ve şölen sahneleri, saraylarla yıkıntılar, yarışmalarla yıkanan çamaşırlar anlatılır. [...] Homeros çok kez yalancılıkla suçlanmıştır; ama bu eleştiri aslında Homeros şiirlerinin etkisini hiç azaltmaz; anlatılarını tarihsel bir gerçeklik üstüne temellendirmeye gereksinimi yoktur, onun gerçekliği zaten yeterince güçlüdür [...]. Kendi kendine yeten ve sanki büyüyle içine sürüklendiğimiz bu "gerçek" dünya kendisinden başka bir şey içermez; Homeros şiirleri hiçbir şey gizlemez, ne eğitmeye çalışır, ne gizli bir anlam taşır. [...]
Sayfa 11 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yunanlar Homeros yapıtını Herodotos'un altını çizdiği üzere, tanrılarının mitolojisini ve tanrıbilimini yansıtan "kutsal kitaplar" olarak görmekle kalmaz, yaşamın tüm koşullarına uyan bir özdeyişler ve atasözleri derlemesi gibi bakarlar ona; hatta bir bilicilik tarzı yaratılır -Homeros falı-, kurayla çekilen bazı Homeros dizelerinin yan yana getirildiklerinde gelecekte olacakları haber verdiğine inanılır. İlyada da, Odysseia da, beslenmeye, giyim kuşama, alışkanlıklara ve göreneklere ilişkin birçok betimleme sayesinde, "yiğitlere öykünülmesi"ni sağlar: Athenaios gerçek bir Homeros tarzı yaşama kılavuzu oluşturan Homeros'a Göre Yiğitlerin Yaşamı adlı bir kitaptan geniş parçaların bize ulaşmasını sağlamıştır; Nikeratos'tan Büyük İskender'e pek çok Yunan'ın yiğitlere öykündüğü bilinmektedir.
Sayfa 81 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
101 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.