Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
To be sure, there are hunter-gatherer societies that don’t exhibit the elaborately organized violence denoted by the term “war.” But often what turns out to be lacking is the organization, not the violence. The warless !Kung San were billed in the title of one book as The Harmless People, yet during the 1950s and 1960s, their homicide rate was between 20 and 80 times as high as that found in industrialized nations. Eskimos, to judge by popular accounts, are all cuddliness and generosity. Yet early this century, after westerners first made contact with a fifteen-family Eskimo village, they found that every adult male had been involved in a homicide.
Chris Stringer ve birkaç arkadaşı, ağaçlardaki yaş halkalarına benzer büyüme izleri bulunan Neandertal dişlerini incelemişlerdir. Neandertallerin Homo sapiens'den daha hızlı olgunlaştığı açıkça görülmüştür. Örneğin Le Moustier'li bir Neandertal çocuk sadece 12 yaşında olduğu hesaplanmasına rağmen 16 yaşındaki bir modern çocuğun olgunluk seviyesindedir. Modern insanların daha uzun süren çocukluk dönemleri, Homo sapiens'in yetişkin sorumlulukları almadan önce hayatı öğrenmek için daha fazla zamanı olduğu (o zamanlar da şimdi de) anlamına gelmektedir. Daha uzun çocukluk döneminin modern insanlara nasıl bir avantaj sağlamış olacağı üzerine düşünmek ilginçtir ve daha uzun süren bir risk alabilen ergen dönemi daha hızlı bir inovasyon hızını mümkün kılmış olabilir.
Sayfa 158 - Trend YayıneviKitabı okudu
Reklam
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsanlığın geçmişi, bugünü ve geleceği hakkında merak edilen en temel soruları yanıtlıyor. Biz kimiz? Neler yaptık, nasıl bugünlere geldik vs. Harari iyi bir araştırmacı, aynı zamanda iyi bir anlatıcı. İçeriği çok sade ve anlaşılır anlatmasının yanı sıra, bu kitaptaki çizimler de güzel olmuş, okuru eğlendiriyor. Kitap herkese hitap edecek şekilde yazılmış ve insanlığın bugüne nasıl geldiğini hap gibi bilgilerle öğreniyorsun. Çok hoşuma gitti. Sapiens kitabını okumadıysanız önce bu kitabı okuyun derim. Bu kitaptaki bilgileri detaylandırmak isteyenler M. İlin'in "İnsan nasıl insan oldu" kitabını okuyabilir. Bahsedilen hikayelerin detaylarını (konum, tarih, topluluk isimleri vs.) orada okuduğumu hatırlıyorum.
Durdurulamayan İnsanlık: Dünyanın Hâkimiyetini Nasıl Ele Geçirdik
Durdurulamayan İnsanlık: Dünyanın Hâkimiyetini Nasıl Ele GeçirdikYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 2022812 okunma
Antik DNA ve arkeoloji çalışmalarının sentezi, Neolitik kültürün Bereketli Hilal'de ortaya çıkma sürecinde kültürel etkileşimin başlıca itici güç olduğunu gösterdi. Peki, diğer bir tartışmalı kültürel değişim vakası olan Avrupa'nın Neolitikleşmesi nasıl gerçekleşti? Son on yılda yapılan arkeogenomik çalışmalar, Bereketli Hilal'in aksine Neolitik kültürün Avrupa'ya yayılmasının göçle gerçekleştiğini ortaya koydu.
Sayfa 57
Türkiye coğrafyasında konar-göçerlikten yarı yerleşik yaşama geçişe ilişkin en önemli bilgileri, kazıları ve yayınları yapılmış çok az sayıdaki yerleşim yerinden öğreniyoruz. Bunlar; Öküzini (Antalya), Karain-B (Antalya), Direkli (Kahramanmaraş), Kızilin (Antalya) ve Pınarbaşı (Karaman) yerleşimleri. Bu beş temel yerleşimden Öküzini kazılmamış olsaydı, Anadolu'nun Epipaleolitik Dönem'i hakkında çok az şey biliyor olacaktık.
Sayfa 31
Australopithecus'a dair
1924'te antropolog Raymond Dart, Güney Afrika'da Cape vilayetinde bulunan Taung yakınındaki bir kireçtaşı mağarasında, Australopithecus ("güney maymunu") adını verdiği altı yaşındaki bir hayvanın kafatasını keşfetti. Australopithecus maymuna benzemesine rağmen insan özellikleri sergiliyordu ve iki ayağı üzerinde hafif kambur halde yürümüştü. Küçüktü; boyu yalnızca 1,25 metre ve ağırlığı da yaklaşık 25 kiloydu. İnsan dişlerine benzeyen dişleri sebzenin yanı sıra et yemeye de adapte olmuştu. Ancak Australopithecus'un beyninin bir maymunun beyninden oldukça büyük olması kritik bir öneme sahipti. Aşağı yukarı dört milyon yıl önce ortaya çıkan Australopithecus'un soyu iki milyon yıl sonra tükendi. Australopithecus'un beyin hacmi 440 ila 500 cm³ arasındaydı fakat Olduvai Vadisi ile Kenya'daki Great Rift Vadisi'nde bulunan Turkana Gölü yakınında keşfedilen insanımsı kafatasları 650 ila 800 cm³ arasında bir beyin hacmi sergiler. 2,3 ila 1,4 milyon yıl önce Buzul Çağı'nın başlarında yaşayan, Homo habilis ("yetenekli" insan) olarak bilinen bu primatla birlikte basit taş aletler de bulundu. Homo habilis'in ardından Homo erectus ortaya çıktı. Homo erectus, iki yüzü de o zamana dek üretilmiş baltalarınkinden daha düzgün bir taş alet olan el baltasını yaptı. MÖ 40.000 civarında Homo genus'un bir sonraki versiyonu olan Homo sapiens beyin hacmi yaklaşık 1400 cm³ olan modern insanlara, Homo sapiens sapiens'e dönüştü. 30.000 yıl içinde bu versiyon Afrika'daki kökenlerinden yayılarak dünyada koloniler kurdu.
Sayfa 9 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Antropologlar, yaşam biçimlerimizin, inandığımız değerlerin, mümkün olan yegane yaşam biçimleri ve değerler olmadığını; başka yaşam tarzlarının, başka değer sistemlerinin de insan topluluklarının mutluluğa ulaşmasına imkan vermiş olduğunu ve hala da vermeye devam ettiğini kanıtlamaya çalışırlar.
İlham kaynağını uzun zaman hor görülmüş, son derece mütevazı toplumlar içinde arayan antropoloji, insani olan hiçbir şeyin insana yabancı olamayacağını beyan eder.
Neolitik Çağ köylülerinin evcilleştirdikleri domuz, sığır, koyun ve keçi, insanların diyetlerine yeni lezzetler kattı. Böylece, yaklaşık 9 bin yıl önce inek, koyun ve keçi sütü ile tanıştılar. Bunların fermantasyonundan ortaya çıkan yoğurt, ayran, kefir, tereyağı ve peynir, sofralarında yerini aldı. Beslenme alışkanlığındaki bu değişmenin insanların sağlığına, kuşkusuz, olumlu olduğu kadar olumsuz yansımaları da oldu. Evcil hayvanlardan brüselloz ve tüberkülozu kaptılar. Sütlerini içmeye başlayınca sindirim sorunları yaşamaya başladılar. İçtikleri şey anne sütünden farklıydı; bu evcil hayvanların sütü, insan bünyesine hiç uygun bir besin maddesi değildi. Sütten kestikleri bebeklerine, çoğu kez hijyenik koşullarda hazırlanmayan hayvan sütü karışımı lapalar yedirmeye başlayınca önemli sağlık sorunları ortaya çıktı; bebek ölümlerinde ciddi oranda artışlar oldu.
Because cattle and sheep are easily stolen, unlike grain crops, cattle-raising people tend to have problems with thieves, leading to conflict and warfare. Under these circumstances brothers tend to stay close together. Stockbreeding also created entirely new kinds of political power and prestige by making possible elaborate public sacrifices and gifts of animals. The connection between animals, brothers, and power was the foundation on which new forms of male-centered ritual and politics developed among Indo-European-speaking societies. That is why the cow (and brothers) occupied such a central place in Indo-European myths relating to how the world began.
Reklam
Eğer bizi ilgilendiren gelecekse, o zaman geçmişe bakmamızın önemi ne? Kadınlar nasıl bir tarihe sahip olduklarını düşünürlerse düşünsünler (ilkel anaerki, komünal eşitlikçilik veya her yerde, hiç bitmeyen eşitsizlik), bunların hiçbiri gelecek için bir şablon çizmiyor. (Çoğunlukla erkekler tarafından yazılan) ütopik edebiyat bile kadın iktidarı sorularını tatmin edici olarak cevaplamıyor.
Sayfa 169Kitabı okudu
914 öğeden 886 ile 900 arasındakiler gösteriliyor.