Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Araştırma inceleme tarih din İslam

Profil
Gerçekten de tarih, yazgıcılığın bile güçlü pratik ey­leme her zaman engel oluşturmadığını göstermektedir; aksine, bazı dönemlerde yazgıcılık, bu tür eylemlerin zorunlu psikolojik temelini oluşturmuştur. Bunun kanıtı olarak on yedinci yüzyıl İngilteresi'nde zindelikleriyle tüm diğer kesimleri gölgede bırakan Püritenlere ve kısa sürede Hindistan'dan İspanya'ya uzanarak dünyanın devasa bir kısmını buyrukları altına sokan Muhammed'in müritlerine dikkat çe­kelim. Belirli bir olaylar dizisinin kaçınılmazlığına kani olmanın, bu olayların gelişimine yardımcı olma veya karşı çıkma yönündeki tüm psikolojik olasılıkları ortadan kaldırmaya yeteceğini düşünenler faz­lasıyla yanılmaktadırlar
Küfür ehlinin iman ehline insaf ettiği ne zaman görüldü?
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
"İsrail ile barış, gasbedicinin gasbettiği üzerindeki hakimiyetini sürdürmesini ikrar, ona bu imkanı verme, düşmanlığının devam etmesi ile birlikte haksız olarak elde ettiği üzerinde hak sahibi olduğunun itirafı anlamına geleceği için şer'an caiz değildir."
Sayfa 117Kitabı okudu
Muhammed Reşid Rıza'nın Fetvası:
"Filistin ve civarından Yahudilere yahut İngilizlere bir şey satan Mescid-i Aksa'yı veya bütün vatanı satmış gibidir."
Sayfa 117Kitabı okudu
1935 Yılında Çıkan Yahudilere Toprak Satılmasını Yasaklayan Fetva
Kudüs müftüsü Emin el-Hüsni ve o dönemdeki Filistin İslâm Yüksek Meclisi Yahudilere toprak satmanın ve bu amaçla simsarlık yapmanın haram olduğuna dair fetva çıkardılar. Bu fetvalara göre, Yahudilere Filistin'de toprak satışı, bu iş için aracılık etmek, her ne olursa olsun satış işini kolaylaştırmak haramdır ve bu işten doğacak sonucu ve zararını bile bile, durumdan memnun olaraktan sözkonusu işleri yapan, bunları helal saymış olması itibariyle İslâm dininden çıkmış ve küfür dairesine girmiş olur.
Sayfa 112Kitabı okudu
Eğer aslanlar meydandan çekilirlerse Tilkilerin onların yerini alması garib değildir.
Reklam
Taşımak durumunda olduğuma ne kadar yansam az, Öyle bir şey ki, başı da acı ve ızdırap verici sonu da.
Köyün gençlerinden bir grup kendi ektikleri buğdayları hasad etmek için tarlalara indiklerinde, Yahudi devriyeleri onları yakalayarak, karınlarını yarıp içlerine buğday ve arpa doldurdular. Sonra da herkese ibret olması için cesetlerini herkesin göreceği şekilde demir mızraklara oturttular.
Bende gecelerin senin adına sapladığı oklar var, Öyle yaralar ki, kalbde derin izler var.
Reklam
Yahudilere toprak satan aileler ise Filistin asıllı değildiler. Bunlar sarsak, Tiyan ve Matran aileleri gibi Lübnanlı Hristiyan ailelerdi.
"Zaman benim başıma her belayı getirdi, Sen kalabalığın içinden bana nasıl ulaştın? Her tarafımı öyle yare pâre ettin ki, Ne bir kılıç için ne de ok için yer kaldı."
Bahcekapısında bir sokak vardı ki burası en meşhur batakhane idi. Halk arasinda melek girmez sokağı denilen bu sokaktakilerden çogunun istanbuldaki veba salgınında ölmesiyle 2.mahmut burada bir cami yaptırmış ve adını hidayet camii koymuştu.
OSMANLI ZAMANINDA YASANAN GARIP VAKALAR
Hemen her sabah sokaklarda 40-50 ceset görülüyordu, celladlar tütün içerken yakalananların başlarıni vurup kellelerini koltuklarının altina koyuyor ve tütün çubugunuda kesik başın agzına bırakıyorlardı...
OSMANLI ZAMANINDA YASANAN GARIP VAKALAR
Dalkavuklar, rical huzuruna girdiklerinde etek öperler, vazifeleri hane sahibinin mizacına uygun konuşmak, meclise neşe vermek, keder verici sozlerden kaçınmaktır...
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.