Âşık, yaşadığı aşk duygusundan öylesine hoşnuttur ki, aslında, içten içe vuslatı da reddeder. O, bir başına yaşadığı aşk duygusunu yaşamaya taliptir. Bu durumu dünya edebiyatında en uç noktada Fuzuli belirtmiştir. Onun: “aşk derdiyle hoşem el çek ilacından tabip” deyişi tam da bu durumun ifadesini ortaya koyuyor. Onun Leyla ile Mecnun mesnevisi bu halin hikâyesinden ibarettir. Mecnun aslında Leyla’ya kavuşma imkânını ele geçirdiği her seferinde, bizzat kendisi bu imkânı ve fırsatı kullanmayı reddeder. Kâbe’de aşkının çoğalması için dua eder, oysa kendisinden beklenen derdinin izalesi için dua etmesidir.