Şuarâ Suresi:
﴾78﴿ O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir.
﴾79﴿ Beni yediren ve içirendir.
﴾80﴿ Hastalandığım zaman bana şifa verendir.
﴾81﴿ Canımı alacak olan, sonra beni yeniden diriltecek olandır.
﴾82﴿ Hesap günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum yine O’dur.
Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü bazı zanlar günahtır. Gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Tabii ki bundan tiksindiniz!
{Hucurat, 12}
Allah’a ve peygamberlerine iman edip onlardan hiçbirini diğerinden ayırmayanlara gelince,
işte Allah onlara mükâfatlarını verecektir.
Allah,
çok bağışlayıcıdır
ve sonsuz rahmet sahibidir.
(Nisa,4/152)
Sizden her kim hasta yahut yolcu olursa (ramazan orucundan tutamadığı günler kadar) diğer günlerde kaza eder. (İhtiyarlık veya şifa umudu kalmamış hastalık gibi devamlı mazereti olup da) oruç tutmaya güçleri yetmeyenlere bir fakiri doyuracak fidye gerekir…
(Bakara, 2/184)
Andolsun size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki,
sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir.
O,
size çok düşkün,
müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.
(Tevbe, 9/128)
“Mü’minler, sakın mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesinler. Kim böyle yaparsa, artık onun Allah ile irtibatı tamâmen kopmuş olur. Ancak kâfirlerden gelebilecek tehlikelerden korkarsanız ölçülü bir şekilde onlara dostluk gösterebilirsiniz. Yine de Allah sizi azabından sakındırıyor. Çünkü sonunda dönüş, yalnız Allah’adır.”