Düşük zekalı Charlie ile Algernon isimli bir deney faresinin ortak kaderinin anlatan bu eser gerçekten çok üst düzey bir tartışma konusunu ele alıyor.
Zekanın insan hayatına etkisini, sosyal zekanın yaşama katkısını ve zeka ile mutluluğun nasıl ters orantılı çalıştığını gözler önüne seriyor.
Charlie’nin gelişimine şahit olmak o saf masum duygu dünyasının zekası arttıkça aslında nasıl da diğer insanlar tarafından istismar edilmiş oldugunu görmek üzücü ve düşündürücü. Bir fırıncı çırağıyken onunla dalga geçenlerin Charlie’nin zekası geliştikçe onu nasıl anlaşılmaz ve tehdit olarak gördüklerini farketmek tam bir sosyal deney.
Charlie’yi geliştiren profesörlerin dahi zamanla yanında yetersiz kalması, zirveyi görüp tekrar aşağıya doğru gideceğini bilmek, geriye sarış sürecinin bilincinde olmak ve bu süreçte sürekli tv izlemesi, batıl inançlar, kitap okumaması gibi ayrıntılar ile bizim de ilerlemeyi bıraktığımız geriye sardığımız zamanları tokat gibi yüzümüze vuruyor.
Kitabın sonlarına yaklaştığınızda lütfen böyle bitmesin diyerek yavaş yavaş , sindire sindire hüzünleniyorsunuz.
Bende bir Forrest Gump etkisi yarattı, şiddetle tavsiye ederim.