b

Bilim/Bilim-Kurgu

0 üye
Benzer semptomlar gösteren nörosifilis, tabes dorsalis hastalığı olan ve hastalığın sadece ayaklarla sınırlı kaldığı, yine gözlerini kullanarak bunu telafi eden hastaları anlattım. Ve böyle bir hastanın, bacakla­rını hareket ettirmesi söylendiğinde 'Tabii doktor onları bulur bul­maz hareket ettireceğim' diyebileceğini söyledim.
Artık, yirmi yıl önce temel parçacık sandıklarımızın, daha da küçük parçacıklardan oluştuklarını biliyoruz. Daha yüksek enerjilere doğru çıktıkça, acaba bunların daha da küçük parçacıklardan yapıldığını bulabilir miyiz? Bu, hiç kuşkusuz olanaklıdır, ama doğanın temel yapı taşları bilgisine sahip olduğumuza ya da ona çok yakın olduğumuza ilişkin bazı kuramsal nedenler gerçekten elimizde bulunmaktadır.
Reklam
Bu arada güneşten daha az kütleli kara delikler olabileceği de düşünülmeli. Böylesi kara delikler çekimsel çökümle oluşmuş olamazlar, çünkü kütleleri Chandrasekhar sınırının altındadır; az kütleli yıldızlar çekirdek yakıtlarını bitirdiklerinde bile kendilerini çekim kuvveti karşısında ayakta tutabilirler. Böylesi az kütleli kara delikler olsa olsa çok yüksek dış basınç altında maddenin sıkışarak müthiş yoğunluğa ulaşmasıyla oluşabilirler. Bu türden koşullar çok büyük bir hidrojen bombasıyla ortaya çıkabilir. Fizikçi John Wheeler'ın bir zamanlar yaptığı hesaba göre, dünyadaki tüm okyanuslardaki suyun tümü ağırlaştırılıp kullanılabilse, özeğindeki maddeyi kara delik yaratacak denli sıkıştırabilecek bir hidrojen bombası yapılabilir. (Elbette bunu gözlemleyebilecek kimse kalmaz!) Daha gerçekçi bir olasılık da bu az kütleli kara deliklerin evrenin ilk zamanlarındaki yüksek sıcaklık ve basınç altında oluşmuş olabilecekleri. Kara delikler bu biçimde, ancak evren o ilk zamanlarda tam düzgün ve düzenli değilse oluşabilirler. Çünkü ancak ortalamadan daha yoğun, küçük bir bölüm bu yolla sıkışıp kara delik durumuna gelebilir. Birtakım düzensizlikler olmuş olmalı, yoksa evrendeki madde, yıldızlar ve yıldız kümeleri biçiminde kümelenmiş olmayıp bu çağda bile hala tam düzgün dağılmış olurdu.
"Bazı za­manlar varlığımın, kendimin, her zamankinden çok daha az bilin­cinde olduğumu korkuyla fark ettim. Bu duygu o kadar gerçekdışıydı ki ilk başta beni çok kaygılandırdı. Sürekli birisine, benim gerçekten de George Dedlow olup olmadığımı sormak isteğine ka­pılıyordum; Ama bu soruyu sorduktan sonra aptal durumuna dü­şeceğimi bildiğimden, durumu konuşmaktan kaçınıyor, duygula­rımı analiz etmeye çalışıyordum. Zaman zaman kendim olma iste­ğim o kadar ağır basıyordu ki bundan dolayı acı çekiyordum. An­layabildiğim kadarıyla bu durum, kişiliğin egoistik tavrında bir eksikliktir."
"Elmaların düştüğünü milyonlarca insan gördü ama sadece Newton sebebini sordu."
Sayfa 122 - Novella YayınlarıKitabı okudu
Şu halde, bu günkü tanıtlar evrenin büyük bir olasılıkla sonsuza dek genişleyeceğine işaret ediyorsa da, şundan da eminiz ki, evren günün birinde çökecekse bile, en azından on milyar senedir genişlemekte olduğundan, bu, on milyar seneden önce gerçekleşmeyecektir. Bundan boş yere endişelenmemeliyiz: o zamana dek insanoğlu Güneş Sisteminin dışında koloniler kurmamışsa, sönen güneşimizle birlikte çoktan yok olup gitmiş olacaktır!
Reklam
269 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.