Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Olanaksızı göz ardı etmenin sorumluluğu, bize aittir. 1920’lerde ve 1930’larda modern roket biliminin kurucusu olan Robert Goddard, roketlerin dış uzaya asla çıkamayacağını düşünenlerin yoğun eleştirileri ile karşılaşmıştı. Bunlar, onun uğraşlarını alaycı bir üslupla Goddard’ın Çılgınlığı şeklinde adlandırmaktaydılar. 1921 yılında New York Times editörleri, Dr. Goddard’ın çalışmalarını yerden yere vuruyorlardı: “Profesör Goddard, etki ile tepki arasındaki farkı ve tepki doğurmak için vakumdan daha iyi bir şeye ihtiyaç olduğunu bilmemektedir. Görünüşe göre, her gün liselerde kepçeler dolusu verilmekte olan temel bilgilerden yoksundur.” Editörler çok sinirliydi, çünkü dış uzayda tepkiye yol açacak hava bulunmadığı için roketler olanaksızdı. Ne yazık ki Goddarg’ın “olanaksız” roketlerinin ne anlama geldiğini anlayan bir devlet başkanı vardı -Adolf Hitler. II. Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın olanaksız ölçüde gelişmiş V2 roketleri ile sürdürdüğü bombardıman, Londra’ya ölüm ve yıkım yağdırıyor, onu neredeyse dize getiriyordu.
ODTÜ YayıncılıkKitabı okudu
Eğer karşımızdaki insan bizim inandıklarımıza inanmıyorsa onun bir çatlak olduğunu söyleriz, iş biter. Yani günümüzde öyle olur demek istiyorum, çünkü artık onu (Orta Çağ’da olduğu gibi) yakamayız [Mark Twain].
Sayfa 201 - ODTÜ YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Einstein, “Kuantum mekaniği büyük bir saygıyı hak ediyor. Fakat içimden gelen bir ses, bana bunun aradığımız şey olmadığını söylüyor. Bu kuram insana pek çok şey veriyor, fakat bizi yaşlı adamın sırrına yaklaştırdığını söyleyemeyiz. En azından benim düşünceme göre, ben Tanrı’nın zar atmadığına inanıyorum.” diye yazmıştı.
Sayfa 65 - ODTÜ YayıncılıkKitabı okudu
...kahramanların ünü, yıldızların kendi parıltısı sönmeden önce söndürülemeyecektir.
Sayfa 18 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Bir sınıf arkadaşı Einstein için şöyle diyordu: "Kendinden emin bir şekilde, sanki bütün bir dünyayı içinde taşıyormuşçasına, neredeyse çılgınca diyebileceğim hızlı bir tempoyla bir oraya bir buraya koşturup duruyordu."
Sayfa 238 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Clausius’un Entropinin Korunmaması Yasası, evrende her şeyin neden yaşlanıp sonunda öldüğünü açıklayan ilk bilimsel yasaydı! Bu olağanüstü entropi yasasına göre, evren bir kumarhane gibiydi. Entropi paraya, makineler de kumarbazlara benziyordu... Bir kumarhane, kumarbazlar zarar ettiği sürece kazanabilirdi. Kumarbazlar her şeylerini kaybettiklerinde, yani pozitif para değişimi bittiğinde, kumarhane sonsuza dek kapanacaktı.
Sayfa 215 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Reklam
900 yıl önce El-Cezeri, gücünü sudan alan saatler, mutfak aletleri ve müzik aletleri gibi otomatik makineler tasarlamış ve yapmıştır.
Sayfa 118 - ODTÜ YayıncılıkKitabı okudu
Steven Hyman, "Teknoloji kahrolsun, gerçeği aldatmacadan ayırt edebilmek için kullanılabilecek deneylere karşı büyük bir talep var" diye uyarmaktadır.
Sayfa 89 - ODTÜ YayıncılıkKitabı okudu
Fizik dalında Nobel Ödülü sahibi Pierre-Gilles de Gennes, “Güneşi bir kutunun içine yerleştireceğimizi söyleyip duruyoruz. Fikir güzel. Sorun şu ki, kutuyu nasıl yapacağımızı bilemiyoruz” demektedir.
Sayfa 52 - ODTÜ YayıncılıkKitabı okudu
Bilgisayar uzmanı Tom Mitchell, “Yapmaktan büyük zevk alacağım deneylerden biri, en seçkin beyin etkinliklerini üreten kelimelerini bulmak olurdu” demektedir.
Sayfa 92 - ODTÜ YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Faraday bir ciltçi çırağıydı. Önceden çizilen kaderine boyun eğseydi, İngiltere’nin üst tabakasından kişiler için kitap ciltlemekten öteye gidemeyecekti... Bir gün her şey değişecek diye içinden geçirdi: Bir gün saygı duyulan bir doğa felsefecisi olacak ve herkes kendisine bir beyefendi gibi davranacaktı.
Sayfa 124 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
206 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.