Hepimiz bilinmeyenden korkarız ve derler ki; en büyük bilinmeyen ölümün ta kendisidir. Aynı zamanda en büyük gerçek de odur. Bu konuyu sanatta ve edebiyatta ayrı birer tür altında inceleriz ve tekrar tekrar ölümün kıyısından dönmenin verdiği heyecanı ve ürpertiyi ararız. Korku filmlerini bu yüzden izler, kazalara bu yüzden merakla bakarız. Ama olay yerinden uzaklaşırken de merakla olayı izleyenleri eleştiririz.