Peyk:
1. Haber ve mektup taşıyan kimse.
2. Uydu. (gökbiliminde)
3. Bir başkasına bağımlılığı olan.
Kullanımı:
Siz bir kuyrukluyıldızmışsınız demeliydim, o da sizin peykinizmiş.
Mazhariyet: Erişme, elde etme.
Kullanımı:
Mal sahibi olmaya iyi gözle bakmıyorum. Bunun bir mazhariyeti oluyor; ihtiras uçsuz bucaksız bir hale geliyor.
Hodkâm: Bencil
Kullanımı: Hodkam oluşumun sebebini şimdi daha iyi anlarsın. Neden hodkam olmamalı. Hodkamlığın kendisinden başkasına zarar olmaz. Hodkam insan saadet sırasında az mesut olursa, felaket sırasında az ıstırap çeker, yarım yırtık yaşamanın azabını çektiğin için, bunu anlarsın...
İstida: Dilekçe
Kullanımı:
Bir cumartesi günüydü. (Cumartesi ve çarşamba mahpushanenin ziyaret günleridir.) Güley'le kocası yanıma geldiler. Onlara bir istida yazdım. Belediyeye, kocasının mahpus olduğundan bahsediyor, çocuklarına yardım istiyorduk.