Yorgunsun, dinlenemiyorsun.
Kırgınsın, kırıklarını toplayamıyorsun. Hayallerin var, kuramıyorsun.
Yalnızsın, kimsenin yanına gidemiyorsun. En acısı da çekip gitsen, arkada bıraktığın kırgınlıkları unutamıyorsun.
“Bir bakmışsın, zenginin biri bunalmış
Sarayında oturmaktan, dışarı atmış kendini;
Fakat ne hikmetse birdenbire dönüyor geri,
Çünkü dışarda hiçbir şeyin daha iyi
Olmadığı hissi kaplıyor içini.
Ya da dörtnala koşturuyor atını çiftliğe doğru,
Ev yanıyor da ateşi söndürmeye gidiyor gibi.
Fakat daha adımını atar atmaz eşikten içeri,
Başlıyor esnemeye can sıkıntısıyla.
Ya da dalıp uykuya,
Unutmayı deniyor kendi kendini;
Yeğlemezse şehre geri dönmeyi.”
↣ Titus Lucretius Carus
Sabahları uyandığıma sevinemiyorum. Gecenin sıkıntısı, öğleye kadar sürdüğü için, sabahın verdiği diriliği yaşayamıyorum.
Öğleden sonra da akşamın hüznü çöküyor.