Tüm yaşamımız boyunca, kendimizi ve birbirimizi cinsel rollerimizin içine hapsediyor, boyunduruk altına sokuyoruz.
Sayfa 90Kitabı okudu
"Cinsel özgürlük, cinsel kurtuluş. Modern bir yanılsama. Bizler hiyerarşik hayvanlarız. Bir hiyerarşiyi süpürüp atın, yerini muhtemelen öncekinden daha zor katlanılır bir başkası alacaktır. Doğada hiyerarşiler vardır ve toplumda da birbirlerinin yerine geçebilen hiyerarşiler bulunur."
"Doğa, kaba ve fırtınalı ilksel güçtür. Güzellik doğa karşısındaki silâhımızdır; onun aracılığıyla nesneler yapar ve bu nesnelere sınır, simetri ve oran veririz. Güzellik, doğanın akışını durdurur ve dondurur."
"Evlilik cinsel enerjilerin yerleştirilmesi ve toplumsal bir düzenlemedir."
"Toplumsal denetim zayıfladığında, insan doğasında varolan bütün acımasızlık ortaya çıkar."
"Şiir, beden ile akıl arasındaki bağdır. Şiirdeki her düşüncenin temeli duygulardır. Her sözcük bedene bir dokunuştur. Bir şiirin farklı yorumları, doğanın kendi iradesini konuşturduğu yerde, duyguların kontrol edilemez şiddetini yansıtır. Duygu kaostur."
"Ama kadın, erkeğin zaferinin doruk ânında erkeği bağrına bastırarak, onun enerjisini tüketir. Freud şöyle der:
'Erkek, gücünün kadın tarafından ele geçirileceğinden, onun dişiliğinin kendisine bulaşacağından ve güçsüzlüğünün ortaya çıkacağından korkar.'
Erkeklik her gün kadınsılığa karşı mücadele etmek zorundadır. Kadın ve doğa, erkeği her ân bir oğlana ya da çocuğa dönüştürmek üzere pusuda bekler."
"Kadının bedeni saklı ve kutsal bir mekândır."