Kabiliyet ile dehayı şöyle ayırıyor Schopenhauer: kabiliyet, belli bir hedefe başkalarından daha ustaca ok atmak; deha, oklarını, başkalarının bakışlarıyla dahi ulaşamayacağı bir hedefe saplamak.
İki tip dâhi vardır. Sıradan dâhiler büyük işler yapsalar da yeterince sıkı bir çalışmayla kendinizin de aynı şeyi yapabileceğinizi düşündüğünüz bir aralık bırakırlar size. Bir de sihirbazlar vardır. Yaptıklarını nasıl yaptıkları hakkında en ufak bir fikir sahibi olamazsınız.
Dahiler hakkında enteresan bir kitap çünkü kitap bittiğinde kafanızda bir dahi portresi oluşturabiliyorsunuz benim açımdan. Kitabın biraz savruk olması buna yarıyor olabilir. O insanların rutinlerini, alışkanlıklarını, davranışlarını mekanik bir biçimde anlatıyor yazar. Alışkanlık ve rutinler önemli. Bir insanın içindeki Tanrı Krallığını gerçekleştirebileceği açısından daha önemli.