Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Dil antropolojisinin temel kabullerinden biri, dilin nötr bir iletişim aracı olmadığı, sosyal ilişkileri ve öznellikleri belirleyen bir "pratik" olduğudur. Bu anlamda dil antropologları sadece dilin yapısı ya da dış dünyadaki olaylara referans verme özelliği hakkında çalışmazlar. Aynı zamanda dilin "eylemselliğini" inceler, dili toplumsal dinamiklerin etkin bir bileşeni olarak ele alırlar. Örneğin dil antropologlarının beslendiği önemli düşünürlerden biri olan Mikhail Bakhtin (1981) dilin doğası gereği her zaman çift-anlamlı (dialogical) ve konuşmanın da her zaman çoksesli (heteroglossic) olduğunu öne sürmüştü. Konuştuğumuz dil, daha önce onu konuşanların yüklediği anlamlarla ve onların sesleriyle, niyetleriyle, aksanlarıyla ve tercihleriyle kalabalıklaşmıştır ve bizi onun içinden anlam üretmek adına bir mücadeleye sokar. Dil antropolojisi de dili böyle karmaşık, müzakerelerle dolu ve dinamik bir pratik olarak kabul eder, o şekilde inceler.
DİL ve...
- "Bizler, bir kaç yüz kelimeye indirgenmiş bir dilin özendirildiği, iletişim imkânlarındaki artışın iletişimsizliğin kaynağı hâline geldiği bir dünyada yaşıyoruz. Halbuki, "Her dil ayrı bir dünya ve bu dille sarkılan her mevzu ayrı bir dünya kurmadır." Binaenaleyh, kuracağımız dünyanın anlamlı olabilmesi için, dilinizin de farklı bir formda gördüğü fikri, farklı seviyelerde sorgulayacak bir zenginlik, olgunluk ve tutarlılık içinde olması gerekir..."
Aylık Dergisi
Aylık Dergisi
Mevlüt Koç, -Hayat Nerede Başlar, Nerede Biter- 200. sayı, Mayıs 2021
Reklam
TATBİK DİLİ...
- "Doğru düşünce olmadan, doğru düşünce faaliyeti olmaz" ve "Mutlak Fikir" gerekli dediğimiz ân, buna göre faaliyet gösterecek insanın terkibî mânâsıyla tatbik dili olmadan, "oluş" içinde kendini ve çevreyi idrak edemeyeceği anlaşılıyor. İlk dil ve ilk doğru, ilk emirdi; ilk tatbik dili de ilk insanla vardı..."
Sayfa 67 - 2.Levha, -Dil ve Âlem-, Sırra İlişik Keyfiyet, İBDA Yayınları-Kitabı okudu
DOĞRUYU YANLIŞTA KULLANMANIN GARİBANLIĞI...
"İslâm zıt kutuplar arası muvazenenin üstün nizâmıdır!" derken, "muvazene" nin, zıt kutuplardan hangisinin, "nasıl" ve "niçin"in hakikati hâlinde tecellisi demek oluşunu izâha ne hacet! Büyük İslâm diyalektiğinin bu temel ilkesini bilmemek, İslâm'ı, İslâmî ölçülerle iptal ve doğruyu yanlışta kullanma garibanlığının sebebidir. Dâvâ, nerede neyin kullanılacağını bilmekte..."
Sayfa 59 - 60, 2.Levha, -Dil ve Âlem-, İslâm Diyalektiğini Bilmek, İBDA Yayınları-Kitabı okudu
İMÂN SİSTEMİ...
- "(...)Bedahetlerle iş yapan insanoğlu, "bedahetin hakikati ne?" suâline kadar yükseldiği zaman, son tecritte bunu bir imân sistemine bağlamak durumundadır. İslâm da bunun hakikati... Bunu böylece idrak: - "Hakikati söyleyene bakarak öğrenme; hakikati öğren, söyleyeni de öğrenirsin!" Şerî ölçüler ve ölçülendirmeler karşısında durum: - "Hakikati, söyleyene bakarak öğren!"
Sayfa 59 - 2.Levha, -Dil ve Âlem-, Peşin Fikir Hikmeti, İBDA Yayınları-Kitabı okudu
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.