"Kitabı çok beğendim ve Türkçe okuma ve yazma çabasında olan herkese tavsiye ederim," dedikten sonra kitabın içeriğine bir göz atalım :
Kitapta başta Türkçe olmak üzere dünya dillerinin küreselleşme çağında İngilizce karşısındaki ikincil pozisyonundan, buna nelerin sebep olduğu ve bu hususta ne gibi çözümler üretilebileceğinden; Kürtçe'nin Türkiye'de ulus devlet paradigmasının bir sonucu olarak geri kalmasından ve bu hususta neler yapılabileceğinden; bazı sözcüklerin yanlış kullanımından ve birbirine karıştırılan sözcüklerden ; dil bilincinden; Türkçede büyük harf kullanımı, kesme işaretinin kullanımı, bileşik sözüklerin yazımı, bağlaç olan de ve adın durum eki olan -de'nin kullanımından; Türkçeye İngilizceden girmiş sözcüklerden; Türk Dil Kurumu gibi bir kurumun gerekip gerekmediğinden; Türkçede cinsiyetçilik örneklerinden ve argo sözlükleri, kısaltma sözlükleri, kökenbilim sözlükleri, edebiyat sözlükleri, felsefe sözlükleri gibi sözlüklerden söz edilmektedir.
İtiraf etmeliyim ki, kitabın handiyse bir ders kitabı olması hasebiyle okurken zaman zaman sıkıldım. Ama yine itiraf etmeliyim ki, bu kitabı okuma ve bitirme çabamın neticesinde anadilim hususunda büyük bir aydınlanma yaşadım. Anadilimi artık biraz daha doğru kullanabileceğimi düşünüyorum.
Necmiye Alpay'ın Dilimiz, Dillerimiz kitabı, eğer Türkçe'nin inceliklerini kavramak ve Türkçe üzerine teferruatlı düşünmek istiyorsanız tam bir başucu kitabı.
Herkese selamlar, kitaplarla kalın...