Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Kemalistlerin tüm Türklere yaymak istediği Ermeniler'de de olan Bayram
Pervin Ergun
Pervin Ergun
, son yıllarda Türkiye'de Nartugan bayramını, Noel'in ve ağaç süslemenin kökeni olarak görme eğilimin olduğunu, İran ve çevresi Türklerinin bir kısmında da görülen Nartugan ile ilgili geleneklerin bütün Türklere mal edilemeyecek kadar dar ve sığ olduğunu, eski Türk inanç sistemine uymadığını belirtmektedir. Eski Türk takvimi güneş yılı dayanmakta olup günümüzün 21 Martı (Nevruz/Yenigün) eski Türk takviminin ilk günüdür.. Nevruz, eskiden Türkler'in ve İranlılar'ın yılbaşı olarak kabul ettikleri mevsimlik bayram niteliğinde önemli bir gündür. Çünkü eski Türkler'de yılbaşı bahar ile başlardı.
Hz. İsa'nın doğum günü ya da vaftiz gününü temsil eden ve dinî bayram olarak kutlanan Noel'in (Batı Hıristiyanlarında; 25 Aralık, Doğu Hıristiyanlarında 6 Ocak), ağaçla sembolleştirildiğini ve "Noel Ağacı" veya "Yeni Yıl Ağacı" kültünün kaynağının putperest Babil Kralı Nemrud'a dayandığı fikrinin kabul gördüğü, Hıristiyan dünyasının, Hz. İsa'dan da önceleri aynı günlerde kutlanan başka bayramları bulunduğu da belirtilmektedir. (
Pervin Ergun
Pervin Ergun
)
Reklam
Pervin Ergun
Pervin Ergun
(2004:86), Tûba ağacının İslam inancında cennet ağacı olarak bilindiğini, Türk kültüründe çok tanınmış ve sevilmiş olduğunu, eski inançlarımızda yaşayan ve bugüne gelen hayat ağacı ile birleştiğini, Anadolu'daki halk inancına göre, Tûba ağacında her insan için bir yaprak bulunduğunu ve bu yaprağın insanın ölümünden kırk gün önce düşeceğine inanıldığını belirterek, Alevi-Bektaşi kültüründe de en fazla saygı duyulan ağacın Tûba ağacı olduğunu kaydetmektedir.
"İnsanlığı kurtaracak olan yine insandır."
Berfin yayınlarıKitabı okudu
tarih şunu kanıtlamaktadır ki her toplum, kadına verdiği değere oranla gelişir ya da ilkelleşir.
Sayfa 118 - Berfin yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Akıllı insan bir kültür ürünüdür. Bireyi insanlaştıran kültürdür.
Sayfa 93 - Berfin yayınlarıKitabı okudu
216 syf.
8/10 puan verdi
Kitap ; Vatikan'ı, Vatikan'ın tetikçisi rolündeki şovalyeleri ve dinlerarası bazı yaşananları analtıyor. Devlet içinde devlet olan ve dünyanın her yerinde kendisine itaat eden mensupları olan dini bir örgüt, Vatikan, hakkında oldukça açıklayıcı bilgilere; şovalyelerin tarihçesine; özellikle Müslümanlıkla aralarındaki yaşanan olaylar, yapmak istedikleri, yaklaşımları gibi bilgilere kitapta ulaşabilirsiniz.
Vatikan ve Tapınak Şövalyeleri
Vatikan ve Tapınak ŞövalyeleriAytunç Altındal · Destek Yayınları · 2018497 okunma
Kibbutz Projesi'nin İsrailli Kürt iş adamları tarafından finanse edilmesi ise plana göre Kürtlerin bu uygulamaya daha sıcak bakmalarını sağlayacak, İsrail devletinin kurulmasından sonra Güneydoğu'dan Göçüp İsrail'e yerleşen Kürt Yahudileri, finanse etmenin yanı sıra, Kibbutz'lardan sağlanan Ürünleri Pazarlama hakkında elde etmiş olacaklar. Kısacası İsrail, Güneydoğu üzerinden dünyaya açılmayı hedefliyor.
Sayfa 196
Daha dün (1995'in son aylarında) Ortodoks birliği toplantısı yapıldı. Yapılan toplantı Metropolis Iyonya... Bu toplantıda konuşan Prof. Joharin Galtung "Niçin Avrupa birliği" sorusunun cevabını çok açık, net ve kesin olarak belirtti. Dedi ki: " Türkiye'de islami Uyanış var. bu İslami uyanışın önüne geçmek için, engelleyebilmek için bir an önce Türkiye'yi Avrupa Birliğine almak gerekiyor. ikinci olarak Helen Kimliğimizi yeniden ortaya çıkartabilmek için Türkiye'nin Avrupa birliği içerisinde yer alması gerekiyor. Bu bizim için en büyük güvencedir. Türkiye'nin Avrupa birliği içerisinde yer alması patrikhane açısından yararlıdır" dedi.
Sayfa 195
Reklam
Hitler dedi ki: "biz hem Katolik kilisesine hem de Protestan kilisesine karşıyız. Biz yeni bir din getiriyoruz. Bu yeni dinin en üst kavramı da Führer kavramıdır. bu Führer kavramı nedir?"Yüce Önder" kavramıdır. "Yüce Önder" kavramı, Peygamber kavramının bir adım önünde, Tanrı'nın bir adım gerisindeki bir kavramdır. Yani bir insanı alıp Peygamber'den bir adım öne Tanrı'dan da bir adım geriye Koyma girişimidir. Dedi ki : "bunun adı Alman hristiyanlığı olacak'"
Sayfa 168
Türkiye'de yeniden araştırılması gereken, yerine oturtulması gereken ruh "Kuvayı Milliye Ruhu"dur. buradaki "milli" kelimesini milliyetçi anlamında değil Darül İslam anlamında kullanıyorum. Doğrusu da budur.
Sayfa 167
Türkiye'deki Müslümanların ayakta kalma mücadelesi aynı zamanda dünya Müslümanları ve İslam dini için de birinci derecede önem kazanıyor. Niçin? Çünkü eğer Türkiye kalesi çökerse, Türkiye'nin çökmesi ile birlikte ortaya çıkacak olan boşluğu doldurmaya hazır güçler vardır. Öyleyse öncelikle Türkiye'deki İslamiyetin ayakta kalması, Türkiye'de Müslümanların Cumhuriyet'e ve vatana yeniden sahip çıkma mücadelesi, yeni bir Kurtuluş Savaşı ile mümkündür.
Sayfa 167
Cumhuriyet bizim ise, yani hanedanlık değil ise veya bir başka güce ait değilse, bu Cumhuriyet'e sahip çıkmak da bizim görevimizdir.
Sayfa 166
1919'da İstanbul işgal edilince ortodoks kilisesi patriği tüm dünya kiliselerine "Encyclkal" denilen bir mektup yollayarak Dünya Kiliseler Birliğinin (wcc) kurulmasını resmen talep etti. Bu mektupta Kilise'nin yüzlerce yıl süren Türk - Müslüman boyunduruğa düşmemek için tüm kiliselerin birleşmesi gerektiği vurgulanıyordu, işte resmi Kilise kayıtlarına göre Ekümenizm diye bilinen oluşum ilk kez böyle başladı.
Sayfa 154
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.