Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Dr. İhsan Şenocak
Osmanlı devletinin güçlü bir içtimai yapıya sahip olması tarikatların varlığıyla doğrudan ilişkili.
"Bu ülkede camiler açık değil mi, isteyen namazını kılmıyor mu? Orucunu tutmuyor mu? Isteyen hacca gitmiyor mu? Karışmıyoruz, herkes serbest. Peki daha ne istiyorsunuz?" Biz de onlara şu cevabı verdik: Avcılar tüyleri renkli güzel bir kuş avladıklarında bu kuşu toprağa gömmek istemezler. Içini boşaltırlar, saman doldurup evlerinin baş köşesine koyarlar. Okullarda, müzelerde içi saman dolu kuşlar görmüşsünüzdür. Bize demiş oluyorlar ki: Bu kuşun gözleri yok mu? Var. Gagası yok mu? Var. Kanatları yok mu? Var. Peki daha ne istiyorsunuz? Biz de tek kelimeyle diyoruz ki: "Biz içi saman dolu cansız kuşu değil, bu kuşun canlısını istiyoruz." Işte bizim bu ülkede istediğimiz budur.
Reklam
Maddi manevi buhranlarla karşı karşıya kalmış olmamızın kabahati millet değil, milletin fıtratına aykırı yollara gitmek isteyen fikir, sistem ve politikacılardadır. Bugün bir kısım gençliğimiz milli değerlerimizden uzaklaşarak çeşitli "izm"lerin peşinden gidiyorsa, materyalist, anarşist oluyorsa, hippilige ve gayri ciddi yaşayışa özeniyorsa, anaya babaya asi oluyorsa, bütün bunların sebebi körü körüne yürütülen Batı taklitçiliğidir.
Ne var ki dünya Siyonizmi, gazete, radyo, televizyon ve her türlü vasıtayla bu aziz milletin evlatları üzerinden iki asırdan beri öyle menfi propagandalar yapmıştır ki bugün maalesef bu milletin evladı olduğu hâlde meselelerinin çözümünü solculukta, liberalizmde ya da anarşizmde arayanlar olmuştur.
Milletimizi dıştan yenemeyen düşmanlarımız (Osmanlı, Selçuklu, Haçlılara karşı savaşlar, 1922 zaferleri.) Uzun asırlar sonra onu içten yenme yoluna yöneldiler. Eğitim sistem ve araçlarıyla, misyonerleriyle, kültür ajanlarıyla, kapitalist vasıtalarıyla, fikir kirlenmesi ve kültürel bombardımanlarıyla, insanımızın dinine, mukaddesatına, imanına, inançlarına ve kültürüne odaklandılar.
Siyonizm, diğer ibadetlere karışmıyor, ancak sıra cihada gelince mani olmak için her şeyi yapıyor. Bütün gücünü seferber ediyor. İstediğin kadar namaz kıl, oruç tut, ona karışmıyor. Ama devlet nizamına, devlet yönetimine gelince İslam'ı sokmuyor. Bunun için 200 yıldır irtica kampanyası yapıyor. Müslümanları sadece namaz kılan birer köle hâline getirmeye çalışıyor. O hâlde biz ne yapacağız? Hukukta bir kural vardır: "En kuvvetli delil düşmanın şehadetidir." diye. Mademki düşman en çok cihattan korkuyor, o zaman biz de en çok cihada sarılacağız.
Reklam
Müslümanlar çektiklerini çabucak unuttular.Hem sıkıntı çekilmiş, hem de sonuç bir hezimet olmuşsa hiçbir şeyin hesabını sormaya girişmediler.
243 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.