d

Din ve Bediüzzaman Said Nursi

0 üye
Zaman âhirzamandır, gittikçe daha fenâlaşacak.
Neden dünya herkese terakkî dünyası olsun da, yalnız bizim için tedennî dünyası olsun?.. Öyle mi? İşte ben de sizinle konuşmayacağım, şu tarafa dönüyorum, müstakbeldeki insanlarla konuşacağım. Ey üçyüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş ve sâkitâne Nurun sözünü dinleyen ve bir nazar-ı hafî-i gaybî ile bizi temâşâ eden Saidler, Hamzalar, Ömerler, Osmanlar, Tâhirler, Yûsuflar, Ahmedler vesâireler!.. Sizlere hitâb ediyorum. Başlarınızı kaldırınız, "Sadakte" deyiniz. Ve böyle demek sizlere borç olsun. Şu muâsırlarım, varsın beni dinlemesinler. Tarih denilen mâzi derelerinden sizin yüksek istikbâlinize uzanan telsiz telgrafla sizin ile konuşuyorum. Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim; sizler Cennet-âsâ bir baharda geleceksiniz. Şimdi ekilen Nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır. Biz, hizmetimizin ücreti olarak sizden şunu bekliyoruz ki: Mâzi kıt'asına geçmek için geldiğiniz vakit, mezarımıza uğrayınız; o bahar hediyelerinden birkaç tanesini medresemin mezar taşı denilen ve kemiklerimizi misâfir eden ve Horhor toprağının kapıcısı olan kalenin başına takınız. Kapıcıya tenbih edeceğiz; bizi çağırınız. Mezarımızdan هَنِيئًا لَكُمْ sadâsını işiteceksiniz.
Gidemediğin yer ne kadar senin değilse, giremediğin gönül de senin değildir.
Sayfa 4 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Zorun, baskının, dayatmanın yapamadığını, muhabbetle başardı.
Sayfa 13 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Manevî kiri, pası, yarayı acısız ameliyatlarla tedavi etti. Gönülleri çelen, ruhları çeken bir muhabbet merkeziydi.
Sayfa 15 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Güle oynaya günah bataklıklarına batanlara da merhametle baktı. Günahına ağlayamayanların günahına da ağladı.
Sayfa 14 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Kaygısı, sevdası, derdi, davası, çabası, telâşı, hep Allah'ı kullarına tanıtmak, bildirmek ve sevdirmekten ibaretti. Bütün engellere, acılara, işkencelere, hapislere, sürgünle- re, zehirlemelere rağmen Kur'an'a, imana, İslâm'a hizmet duygusundan hiç ayrılmadı. En mühimi de, en zor şartlarda bile hiç ümitsiz olmadı. En olumsuz şartlardan, daima en olumlu sonuçlar çıkardı. Kendisini batırmaya, bitirmeye çalışanları da huzura ve mutluluğa, yani kulluğa çağırdı. Çünkü ona göre, kul olmak, "kurtulmak" demekti.
Sayfa 14 - Nesil YayınlarıKitabı okudu
Reklam
47 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.