Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
320 syf.
·
Puan vermedi
Sevgili arkadaşlar.. Şema terapi ile ilgili okumalar, düşünmeler, çalışmalar devam dahi etse, çoğu zaman ilişkilerdeki iletişim hataları yüzünden ne kadar iyi olmaya çalışırsanız çalışın düzelme ve ilerleme kaydedilemiyor. Bu kitabı okuduktan sonra iletişimci (!) biri olduğumu düşünmeme rağmen iletişim kurmayı bilmediğimi ogrendim.. Dr. Bruns’un geliştirdiği teknikler ve anlatımından sonra bunun üzerine hiç düşünmediğimi farkettim. Aslında nefs terbiyesi, ego ve tasavvufi açıdan düşünüp eşleştirebileceğiniz önemli evrensel bilgiler veriyor. Ya da ben öyle yorumladim😅 Hayatımda eksik olan parca buydu, Muslumansa Allah razı olsun, değilse Allah hidayet nasip etsin. Amin
Birlikte İyi Hissetmek
Birlikte İyi HissetmekDavid Burns · Psikonet Yayınları · 2019908 okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Nihai Kaygılarımız
Irvin D. Yalom'un ödül alırken yaptığı konuşma metnini içeren bu kitapta, Yalom'un nihai kaygılar olarak adlandırdığı ölüm, soyutlanma, hayatın anlamı ve özgürlük olan dört nihai kaygı ile Din ve Psikiyatri konusundaki görüşlerini dile getirmiştir. Kitap birçok açıdan düşüncemizi geliştiren ve Yalom'un tecrübeleri ile bizlere ışık tutan bir kitaptır. Neden inanma ihtiyacı duyarız? Ölümü bu kadar korkutucu kılan nedir? gibi sorular üzerinde düşüneceğiniz, bir saatte okunabilecek ve zihnimizi kurcalayan birçok soruya yanıt verebilecek nitelikte bir kitap. Kitabı okurken de farkedeceğiniz üzere Yalom'un Varoluşçu Psikoterapi kitabının bahsi sıkça geçmektedir. Bunun sebebi de Ateist olan Yalom'un, dini bakış açısını o kitabında izah ederek bu ödülü almaya hak kazanmasıdır. Bu ödül sayesinde bu konuşmayı yapmış ve bu konuşma ile birçok şeyi açıklığa kavuşturarak bu kitabın bize sunulmasını sağlamıştır. Sanırım bu kitaptan sonra o kitabı okuma isteği bende olduğu gibi sizde de olacaktır. Keyifli okumalar dilerim..
Din ve Psikiyatri
Din ve PsikiyatriIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20171,246 okunma
Reklam
İbadetten maksat kulun Yaratıcıya ulaşmasıdır diyebilir miyiz? Evet, dua ve ibadette amaç kulu Yaratıcıya yakınlaştırmaktır. Belki burada konuyu anlamak bakımından “Allah’tan korkmak” kavramını anlamaya ihtiyaç vardır. Allah’tan korkmak aslında Allah’a saygı duymaktır. Onun yaratıcılığını onaylamak demektir. İslam dininde “Allah’tan başka ilah yoktur ve Hz. Muhammed onun kulu ve elçisidir’’ sözünün ilk iki şart olarak sunulması anlamlıdır. Mensup olduktan sonra Yaratıcının koruması ve güveni altına girilir. Kurallara saygı duymak, yoğun sevginin veya Yaratıcının sevgi ve rızasını kaybetmekten korkmanın bir sonucudur; tıpkı bir bebeğin bir şeyden korkup annesine sığınıp rahatlaması gibi… İnsan da yaşadığı olaylar ve musibetler karşısında her şeyi bilen, gücü her şeye yeten, her şeyin kontrolü elinde olan, kalbinden geçen her hatırayı dahi işiten, şahdamarından daha yakın olan bir güce inandığını hissetmelidir. Bunu başardığında kişi huzur ve güvenin verdiği içsel hoşluğu ve esenliği yaşar. (Prof.Dr Nevzat Tarhan, Psikoloji Sohbetleri)
Din psikolojisi uzmanı kimliğinizle vicdan ve iç sesi de yorumlar mısınız? Vicdanın iki yönü olabilir. Birincisi, bizim doğuştan sahip olduğumuz ve ruhumuzun derinliklerinde barındırdığımız en temel insani yönümüzdür. İkincisi ise o katmanın üzerine bina ettiğimiz ve çocukluktan itibaren kültürel olarak şekillendirdiğimiz daha üstteki katmanda yer alan boyuttur. Asıl olan daha derindekine ulaşmak, onun sesini duyabilmektir. Evrensel vicdan da budur. Bize Tanrı’nın seslendiği noktadır orası. Kültürel olarak oluşturduğumuz vicdan ise yapaydır. Onun içindir ki, bir kültürde vicdansızlık olarak tanımladığımız bir eylem bir başka kültürde normal bir eylem olarak tanımlanabilir. (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ali Köse) (Psikoloji Sohbetleri)
Süleymaniye Camiinin inşaatında çalışan bir işçiye “Ne iş yapıyorsun? ” diye sorarlar. O “bir lira yevmiye ile çalışıyorum” şeklinde cevap verir. İkinci bir işçiye aynı soruyu sorduklarında işçi, “Dünyanın en büyük mabedinin inşaatında çalışıyorum” cevabını verir. Buradaki ikinci bakışta büyük bir vizyon vardır. Kişi Allah’ın isim ve sıfatlarını bilerek; onun ilim, irade, güç ve hikmetini düşünerek ibadet yaparsa beklenen içsel, sosyal ve manevi faydaları kazanmış olur. (Prof.Dr.Nevzat Tarhan, Psikoloji Sohbetleri)
Korku kaygıya dönüştüğü anda kişinin tüm hayatını, hatta inanç hayatını da olumsuz etkiler. Aşırı kaygı, örneğin ölüm kaygısı, Allah’ın rahmetinden ümit kesmenin bir göstergesidir. Bu da inanç dairesi içerisinde küfre yakın bir noktada bulunmaya işaret eder. Bizim inancımızda Allah’ın rahmetinin gazabını aştığına inanılır. Dolayısıyla ümit her zaman korkunun üstünde olmalıdır. (Psikoloji Sohbetleri)
Reklam
Peki inanç ile hayat arasında nasıl bir bağ vardır? İnanç, hayatı anlamlandıran bir araçtır. En temel bağ budur bence. Alman asıllı Amerikalı çağdaş Sosyolog Peter Berger’in Homeless Mind (Evsiz Zihin) başlıklı bir teorisi var. Çok hoş bir teoridir. Berger, ahiret inancı, metafizik inancı olmayan insanları evsiz insanlara benzetir. Bizler her sabah evimizden çıkıp günlük hayatımızın gereklerini yaparız, akşam olunca da eve döneriz. Gün içindeki tüm yapıp ettiklerimiz akşam eve döneceğimiz için anlamlıdır. Oysa evsiz kişinin gün içindeki eylemlerinin böyle bir anlamı yoktur. Dünya hayatı da tıpkı böyledir. Ahirete inananların dünya hayatları tıpkı evi olan insanların gün içindeki hayatları gibi anlamlıdır. İnanmayanların durumu ise evsiz insan gibidir. Yani onların zihinleri, ruhsal yapıları evsiz insanın durumu gibidir ki, bu da psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir. (Psikoloji Sohbetleri)
Batılıları en fazla etkileyen şeylerden birisi de İslam’da din sınıfının olmaması. “Nasıl Müslüman olabilirim, Müslüman olmak için ne yapmam gerekir?” diye sorduklarında, “Kendi kendine şahadet getirmen yeterlidir” denilince şaşırıyorlar. Çünkü Hıristiyanlıkta veya Yahudilikte alıştıkları kalıbın dışında bir şey bu… Dinin Allah’la kul arasında bir şey olduğunu öğrenmek, İslam’a girmek için bir din adamının onayının gerekmediğini öğrenmek vaftiz veya günah çıkarma gibi mekanizmalara aşina insanlar için çok şaşırtıcı oluyor. Dahası, Hz. İsa’nın, Hz. Musa’nın peygamber olarak kabul edilmesi onları rahatlatıcı en önemli unsurlar arasında yer alıyor. (Psikoloji Sohbetleri)
İnsanları, toplumları şekillendiren yüce değerlerde aşınmalar görülüyor. Günümüzde manevi değerlerden maddi değerlere doğru bir yönelim var. Bu durum kanaatkârlık, yetinme ve şükretme gibi duyguları olumsuz yönde etkiliyor ya da tetikliyor. Minnettarlık, şükür ve şükürsüzlüğün ruh dünyamız üzerinde ne gibi etkileri var? Bu soruya yeterli cevap
Dua Tanrı’yla kurulan doğrudan bir ilişki durumudur. Kişinin, Yaratan’ın kudretini ve kendi acziyetini idrak ettiği bir andır. Ama aynı zamanda kişiye yalnız olmadığını, kendisini dinleyen, derdini anlatacağı bir varlığın olduğunu hissettiren mekanizmadır dua. Bireyin seküler dünyada kutsalla olan bağlantısını tazeleyen ve dünyanın sıkıntılarına karşı bir sığınak olarak düşünülebilen kutsala açılan bir kapıdır. O kapının açık olduğunu hissetmek insanı her şeyden fazla rahatlatır. (Psikoloji Sohbetleri)
62 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.