Ellerimizi tut.
Ellerimizde derman kalmadı. Biz bıraksak da sen tut.
Sayfa 123 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
Yalnızlığınız nasıllar?
Herkesin yalnızlığı kendi çaresizliğinde büyüyor..
Sayfa 114 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
Gittiler, bir perde aralığı, iki kahve fincanı, üzerindeki koku gitmemiş bir sabahlık bıraktılar..
Sayfa 105 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
Şimdi ben gidiyorum. Fakat ne zaman çağırırsan gelirim...
Sayfa 105 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
Sen beni tutarsan hiç düşmem biliyor musun?
Sayfa 98 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
Bazen de acımasız, aşksız, huzursuz, soğuk, muhteris bir cümle her şeyi aşıp, hiç sırası olmadığı halde yüzüne çarpıyor. Duyuyorsun ve bundan böyle duymamış gibi davranamıyorsun ömrünce..
Sayfa 95 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
Bazı yerlerde yaşamak erkenden büyümeyi gerektirir.
Sayfa 82 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
Her şehir, içinde bir hatırayı canlandıracak fotoğraflar taşır.
Sayfa 69 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
Yaz kalabalıkları gürültülü olur ve fakat kış kalabalıkları suskundur.
Sayfa 64 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
Bu yağmur dinmez bu gece.
Sen başını omzuma yasla, uyu istersen..
Sayfa 42 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
Yavaşça dokun yaralarıma.
Yavaşça.
Annesi dün ölmüş çocuklara dokunurcasına şefkatle. Bin yıllık mushafın sayfalarına nasıl dokunursa insan, öyle dokun.
Sayfa 40 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
Her insanın ömrü boyunca ezberinde tutacağı bir yağmur olmalı.
Sayfa 39 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
Bu topraklarda güzel kadınların yaşamaları muhtemel çok acı var.
Sayfa 34 - Doğan Kitap/21. BaskıKitabı okudu
halifesiz kalınca, imamesi kopmuş tesbih gibi darmadağın oldu müslümanlar.
Sayfa 123 - iz
hal-i pür melâlimizin resmidir efendim.
Sayfa 97 - iz