Dizboyu Papatyalar Tomris Uyar'ın sekiz kısa hikayeden oluşan kitabı. Yazarın dili, anlatımı her zaman ki gibi yalın, anlaşılır ve net . Kitabın teması içeriğinde barındırdığı insan ilişkileri ve anlam arayışı. Yazarın birçok çevirisi olması ile birlikte kelimeleri kullanış tarzı cümlelere ayrı bir ahenk katıyor. Dizboyu Papatyalar, bizi “yalan dünya”ya, ama daha önemlisi “kendimize söylediğimiz yalanlar”a karşı uyarıyor. Umut dolu kitaplara, keyifli okumalar...
Yaradılışıma göre mi yaşadım, yaşamam gerekenlerde eksik ve yavan mı kaldım, dokunmamam gerekenlere mi dokundum yoksa hepi topu bu, benden beklenen bu ve bu kadarmıydı, hala bilmiyorum.
İnsanlara ağır gelen gerçeklerdir, sırlar değil. Bu yüzden gerçekleri sırlaştırırlar. Katlanabilmek için. Kısa öyküde bu kadar büyük bir başarıya daha önce çok az rastlamışımdır herhalde. Mükemmel bir dil ve incelikle işlenmiş, olağan üstü, akılda kalan ve etkileyen öyküler. Ben çok keyifle okudum. Okunası kitaplardan. Keyifli okumalar, kitapla kalın...." Şimdi zamana katlanmayı öğreniyoruz" dedi. " Bak bu eskiden bilmediğimiz bir şeydi...”
Acaba senin de bilinçaltın var mıydı babacığım? Bana öyle geliyor ki sizin zamanınızda böyle şeyler icat edilmemişti. Sanki Osmanlıların böyle huylaru yoktu gibi geliyor bana. Senin fesli ve redingotlu resimlerini gözümün önüne getiriyorum da, bu görüntüyle 'varoluşçu bir bunalımı' yan yana düşünemiyorum doğrusu. Aslında bizler de bir özenti içindeyiz; ama ne de olsa bu kurt içimize düştü bir kere babacığım; bazı meseleleri bu yüzden büyütüyoruz.
Yaşadığı günlerin adını büyük bir kargaşa koymuştu. İnsan ne kendine yetebiliyordu ne de bir başkasına. Herkes tavanı göğe bakan bir hücrede zaman öldürüyordu.