Mutedil Dalgalı, yazarın Muhtelif Evhamlar Kitabı' dan sonra okuduğum ikinci kitabıydı. Yazarın bu kitabında Muhtelif Evhamlar Kitabında ulaştığı özgün üslubu daha da geliştirdiğini söyleyebiliriz.
Kitaptaki öykülere gelecek olursak;
Bu kitaptaki ilk öykü olan "Ve Emel..." öyküsünde Muhtelif Evhamlar Kitabının ilk öyküsü olan
Belki birkaç da mutlu anım olacak, elbet olur, herkesin olur. Ama ferahlatıcı olduğu kadar, uçucu da bir şey mutluluk; yaz akşamı tül perdeyi havalandıran rüzgardan ya da ateş başında dalgalanan iki silik gölgeden ötesi değil.
"Hem zaten, neticede hepimiz, nisyanla malul değil miyiz? Nisyan da bir nevi inkardır bana kalırsa. Unuturuz gider, sonra bir akşam unuttuğumuzu dahi unuturuz."
Zannımca hayatının bir yerinde her insanın kendinden vazgeçtiği bir nokta var, benimki de böyle oldu; artık nerde başlayıp nerde bittiğimi bilmeden, şuursuzca yaşamaktan bıktım. Müsamere buraya kadar.
Güzel şeyler, güzel atlara ya da herhangi bir başka metafora ihtiyaç duymadan yok olup gidecekler. İncelikler... Bütün o incelikler, aklımızdaki ve de dolayısıyla hayatımızdaki her delikten sızıp bizi terk edecek. İzin vermeyelim buna.
Koltukların arasında hiçbir tapuya, ruhsata tabi olmadan uyumak istiyorum; yeniden doğmuşum gibi uyanmak, yeniden doğmuşum gibi kafamın içi tertemiz uyanmak... Tertemiz, bomboş... Giderse gitsin, yerin dibine batsın bilgisi tecrübesi. Hepsi gitsin ki yerine yeni bir hayat, taze bir nefes, yepyeni bir çarpıntı gelsin.
İşte bundan yazıyorum güzel kardeşim, diyor kendi kendine, bir öpücüğün üzdüşümüne bir sinek nasıl teğet geçer, onu görmek için. Ya da sadece unutmamak için...Ya da anlamak için...
Sayfa 92 - Hiç Var Olmayan Güzel KardeşimKitabı okudu
Bir liste de bunun için yapmalıydı belki de Sözlerin Başına Gelebilecek Şeyler, diye...Söz alınır, söz verilir, söz uçar, söz kalır, söz unutulur, söz hatırlanır, söz tutulur ama bırakılmaz, kor gibi yapışır eline.