Bu çölün ortasında hâlâ yaşıyordu.
Bir kuvars. Kumların arasında bir gül. Tertemiz bir kişilik. Şüphe duymadığı tek şey buydu..
Sayfa 458 - Doğan KitapKitabı okudu
Hayat insanın dişlerini kıran sert bir çekirdekti..
Sayfa 401 - Doğan KitapKitabı okudu
Her şeyden önce hâlâ kendisi olarak kalmak zorundaydı. Dışarıdan gelecek saldırılar, ne kadar delice olursa olsun, ona zarar vermemeliydi, yıkılmaz bir kaya gibi dimdik ayakta kalmalıydı..
Sayfa 401 - Doğan KitapKitabı okudu
Görmek bilmek değildir..
Sayfa 384 - Doğan KitapKitabı okudu
"... Bu kağıt senin tenin, bu mürekkep benim kanım.."
Sayfa 357 - Doğan KitapKitabı okudu
... Sadece seni korumak için telaffuz etmekten çekindiğim üç hece artık beynimin içinde bir bomba gibi infilak ediyor: ihanet.
Sayfa 356 - Doğan KitapKitabı okudu
Hemoglobine kırmızı rengini veren oksijendir. Oksijen olmadan kan simsiyah bir renge dönüşür, işte bu yüzden cildimizin yüzeyindeki damarlar mavidir; az oksijen aldığından kan buralarda koyu renklidir. Yine bu yüz den boğularak ölen birinin cildi gridir. Herkes tarafından bilinen bir olgu: siyanoz yani morarma, "koyu mavi" demek olan Yunan "kuanos"tan gelir..
Sayfa 331 - Doğan KitapKitabı okudu
"Ölüm çizgisi"ne hangi mesafede duruyordu? Onu aşmaya daha kaç adım vardı?
Sayfa 301 - Doğan KitapKitabı okudu
Zekânın hayatta kalmaya pek yararı yoktu.
Sayfa 281 - Doğan KitapKitabı okudu
Seni kaybettiğimi sandım ve delirecek gibi oldum. Bana geri döndün ve şimdi yeniden içimi dolduran, beni mutluluğa boğan bir ışık oldun.
Ama yokluğun üzerimde olumlu bir etki de yarattı. İçimdeki çekişmelere son verdi, aklımın bir köşesinde kalmış son cürufları temizlememi ve ruhumun derinliklerini görmemi sağladı. Beni terk ettiğine inandığımda, kendimi çıplak, mahvolmuş, benliğimden koparılmış hissettim. Hayatımın anlamının senin peşinden gitmek olduğunu anladım... sonuna kadar..
Sayfa 276 - Doğan KitapKitabı okudu
Sonsuzluğu seyretmenin tek yolu vardır; birkaç saniyeliğine de olsa onu engellemek..
Sayfa 273 - Doğan KitapKitabı okudu
Meditasyonun görevi. Düşünceyi sabit bir nesneye dönüştürmek..
Sayfa 271 - Doğan KitapKitabı okudu
- Bu akşam, odanızda, vantilatöre dikkatle bakın. Kanatları o kadar hızlı döner ki ayırt edebilmeniz imkansızlaşır. İnsan beyni de bundan farksızdır. Düşüncelerimiz çok hızlıdır. Onları birbirinden ayırmak olanaksızdır..
Sayfa 271 - Doğan KitapKitabı okudu
Belli bir yaşı geçince, çocuksuz olmak ot gibi yaşamaya benziyor..
Sayfa 270 - Doğan KitapKitabı okudu
Ey yavuklum,
bal damlatır dudakların..
Sayfa 263 - Doğan KitapKitabı okudu