e

Ekolojik Denge

Şu anda artık bir bitki türünden ya da bir hayvan ırkından faydalanılmadığında, bu çeşit yok olmaya mahkûm oluyor. Slow Food ve Terra Madre ağının dünya çapında yarattığı gıda ürünlerinin ye­niden keşfi ve korunması esastır. Genotiplerini muhafaza etmek gerçekten de yeterli değil. O türün aynı zamanda ekonomik an­lamda sürdürülebilirliği olmalı, yani birileri onu tüketmeli.
Hayvanlarda merkezîleşme, hız, tekillik; bitkilerde ise dağı­lım, yavaşlık ve tekrarlama görürsün. Aym sonuçları elde etmek için farklı bir yol... Aslında, Dünya gezegeni üzerindeki bitkile­rin dağılımına bakıldığında, ben bitkiler için çok daha iyi sonuç­ların var olduğunu söyleyebilirim.
Reklam
Kı­sacası, türler arasındaki çoklu ilişkiler, biyoçeşitlilik kavramını tanımlar. Bu büyük biyoçeşitlilik, bitkiler ve hayvanlar arasın­daki karmaşık ilişkiye dayandığından, bu zincirdeki tek bir hal­kanın dahi yok olması, dengenin bozulmasına yeter, çünkü tek bir türün yokluğu, doğrudan ya da dolaylı olarak başka birçok türün de yok olması anlamına gelir.
Doğanın etiği şu: Kendimizi doğaya, yaratılışa konumlandırmayı başarabilirsek, yani, vahşi olmak yerine doğa dostu olabi­lirsek, bundan hepimiz fayda sağlayabiliriz.
Bitkilere kendilerini ifade edecek zaman ve mekânı vermek. Bu, bugüne kadar hiçbir şehir planlamacısının düşün­mediği bir kavram, oysa düşünülmesi gerekirdi. Eğer bitkilerin hakları olduğu onaylanırsa, mimari ve kentleşme ilkeleri de de­ğişir. İnsani açıdan, bitki organizmalarına özgürlük alanları bıra­kılmalı.
Mauritius'ta, ağaçları kesmenin yıkın sonuçlan en başından belliydi. 1836'da, şeker kamışı ekimi ada yüzeyinin yalnızca yüzde onluk bir kısmına ihtiyaç duyarken, hâlâ orman­larla kaplı geriye kalan yüzde 65'lik kısım için Fransız doğa bi­limci Julien Desjardins şu ifadelerde bulundu: " Şeker kamışı ekimi, orman ve diğer ekinler pahasına son yirmi yıl­da öyle anormal ve öyle anlamsız bir şekilde yaygınlaştı ki, köleleri ve köylüleri beslemek için tarlalar ve hayvanları beslemek için de otlak­lar neredeyse yok oldu ve artık koloniler Hindistan'dan gelen pirinç ve Madagaskar'dan gelen büyükbaş hayvanlar olmadan yaşayamıyorlar. Hatta, kendi özel tüketimimiz için gerekli kahveyi bile ithal etmek zo­runda bırakılıyoruz!"
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.