Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Doğu ve Orta Anadolu'da patlak veren diğer ayaklanmalarla çetecilerin saldırılarının hiçbiri, Van ayaklanması kadar başarılı olmadı. Diğer yörelerdeki isyancılar, Rus ordusunun o kadar uzağındaydılar ki, Ruslar yetişene kadar tutunabilmek ümitleri yoktu. İsyanların ana etkisi iç bölgelerde panik yaratıp, Ruslara karşı savaşması gereken askerleri cephe gerisine çekmekti. İsyan hareketlerinin psikolojik etkisi müthiş oldu; Ermenilerin durdurulması gereken düşmanlar olduğuna Türklerle Kürtleri ikna etti. Osmanlı hükümeti isyanların, ancak isyancıların yerel destekten mahrum bırakıldığı zaman duracağına ikna oldu ve bu da Ermeni nüfusun isyan bölgelerinin uzağına nakil edilmesine yol açtı.
Sayfa 151 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşı'na 2 Kasım 1914'te katıldı. Seferberlik, savaş ilanından önce başlamıştı. Gerekli endüstriyel görevlerde çalışanlar, imam, polis ve memurlar dışında eli silah tutan bütün erkekler askere çağırılmıştı. Batı Anadolu ve Trakya'daki Ermeniler göreve katıldılar ve birçoğu askeri hekim olarak değerli hizmet sundular. Ancak Doğu Anadolu'dan hizmete katılan pek az Ermeni'nin, esas itibariyle, sadece sıkı şekilde hükümet kontrolü altında bulundurulan yörelerden veya başka yerlerdeki seferberlik görevlilerinin askere yazdığı az sayıdaki kişilerden ibaret olduğu görülüyor. Bu durumu askeriye şöyle rapor etti: "Askere yazılmak çağında olan Ermenilerden Hopa-Erzurum-Hınıs-Van hattının ötesindeki köylerle kasabalarda ya- şayanlar, görev çağrısına uymadılar fakat Rusya'daki [isyancı] örgütün saflarına katılmak üzere Doğu sınırına hareket ettiler." Askere alınanların çoğu da sonradan, silahlarıyla birlikte, Rusya saflarına katılmak için kaçtılar. Halbuki bu yörenin Ermenileri Osmanlı ordusuna sayıca 50.000'den fazla asker temin etmeliydiler.
Sayfa 140 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Umursamama,unutmanin akrabasidir
Yirmi yıl sonra, Hitler danışmanlarıyla birlikte Polonya'nın işgalini planlamaktaydı. Hitler, operasyonun artılarını ve eksilerini tartarken, bazı protestoların olacağını ve uluslararası alanda biraz gürültü koparılacağını kabul ettikten sonra, bunların çok uzun sürmeyeceği konusunda garanti verdi ve bu savını bir soruyla güçlen- dirdi: -Bugün Ermenileri hatırlayan var mı?
Sayfa 308Kitabı okudu
291 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Amerikalı Türkiye ve Ortadoğu uzmanı olan tarihçi Justin McCarthy’nin daha önce Ölüm ve Sürgün isimli kitabını okumuştum. Ölüm ve Sürgün kitabı, Türklerin, Rus ilerleyişi karşısında Balkanlar ve Kafkaslardan geçilmesini ve bu süreçte uğradığı soykırım ve sürgünleri konu almaktaydı. Yazar yaşadığı ABD’de, Türklerin soykırım yapmadığına dair
Türkler ve Ermeniler (Osmanlı İmparatorluğu'nda Milliyetçilik ve Çatışma)
Türkler ve Ermeniler (Osmanlı İmparatorluğu'nda Milliyetçilik ve Çatışma)Justin McCarthy · Türk Tarih Kurumu Yayınları · 20205 okunma
Ermeniler, Ortodoks toplumuna katılmayanlara zulüm eden Bizans Impa- ratorluğu'ndayken, farklı bir dine mensup bir grup olarak, varlıklarını muhtemelen yaşadıkları bölge sayesinde sürdürdüler. Daha ürkütücü düşmanlarla meşgul olan Bizanslıların, {dinî) sapkınları yok etmek için, Doğu'nun dağlık arazilerini ve ovalarını işgal etmeye ayıracak ne zamanı vardı ne de kaynakları.
Sayfa 18 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
İttihat ve Terakki Partisi, desteklerini kazanmak amacıyla, Ermeni, Rum ve Yahudilerin ilgisini çekecek pazarlıklar yaptı. 1908'den itibaren toplanan meclisler 10 Ermeni milletvekili barındırdı. Garip sayılabilecek seçenekler içerdi: beş milletvekili, şu anda görünürde hizmetine girdiği devletin parçalanmasına kendisini adamış olan ihtilalci Ermeni partilerinin üyesiydiler. Bu beş milletvekilinin dördü Taşnak biri de Hınçaktı. Başka bir vekil de resmen partiye katılmadığı hâlde oyunu Taşnaklarla uyum halinde kullandı. Delegelerden (Armen Garo kod adlı) Karekin Pastırma- cıyan, Osmanlı Bankasındaki Taşnak saldırısını yönetmişti. Arşak Vramyan adın- daki başka bir vekil de o saldırıya katılmıştı. Bir başka Taşnak, (Vartkes kod adlı) Ohannes Serengülyan vatana ihanet suçundan ölüm cezasına çarptırılmış fakat İngiltere'nin araya girmesiyle kurtulmuştu. Taşnak vekil ("doktor" diye anılan Goms) Vahan Papazyan, Osmanlı İmparatorluğu'na kaçak silah sokulmasını or- ganize eden birisiydi. Reforme Hınçak delegesi, Hamparsum Boyacıyan ise Sasun'daki ilk isyanın liderliğini yapmıştı.
Sayfa 104 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Reklam
Gregoryen Kilisesi de denen Ermeni Apostolik Kilisesi hem Doğu Ortodoksları hem de Roma Katolikleri tarafından sapkın {inanışa ters düşen) addedilmişti. Bu yüzden Ermeni Apostolik Kilisesi 554 yılında, her ikisiyle de ilişkisini kesti.
Sayfa 18 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
26 kişilik bir silahlı Taşnak çetesi, 26 Ağustos 1896'da banka çalışanlarını rehin alarak, İstanbul'daki Osmanlı Bankasını işgal etti. Bankanın pencerelerinden dışarıdaki polise ve yoldan geçenlere ateş açtılar. Hükümete karşı bir bildiri hazırladılar ve bankayla birlikte içeride rehin tuttukları kişileri de havaya uçurmakla tehdit ettiler. Şehirde ise Taşnaklar, hükümet binalarına ve sivil halka karşı bir bombalama programına başladılar. İsyancılar ateş açarak ve bombalar atarak, okulları, depoları ve evleri işgal ettiler. Umulduğu gibi, bu saldırılar, İstanbul Ermenilerine karşı Müslüman halkın öç alma eylemlerini teşvik etti. Çoğunluğu Ermeni olan yüzlerce insanın öldüğü bir dövüş patlak verdi.
Sayfa 63 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Şeyh Sait Ali ve Molla Selim adlarındaki iki Kürt dinî lider, Bitlis'te bir isyan tertiplediler. Bitlis şehrini ele geçirmeye yeltendiler. Üç gün süren bir mu- harebeden sonra Osmanlı güçleri onları yendi. Molla Selim destekçileriyle birlikte Rus Konsolosluğuna kaçmayı başardı. Birinci Dünya Savaşı başlayana kadar orada, diplomatik dokunulmazlık sayesinde korundular. Savaş başlayınca, himayelerini kaybettiler ve idam edildiler.
Sayfa 117 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
Savaştaki ilk zorunlu göçler Rus İmparatorluğu'nda yer aldı. Ruslar sınır bölgelerinde yerleşik olan Türkleri, Osmanlı'ya yardım edebilecekleri korkusuyla, kendi ülkelerinin içlerindeki sahalara taşıdılar. Doğu Anadolu'da savaş sırasında en yüksek sayılarda zorla göç ettirilen topluluk Müslümanlardı: Ruslar ve onların müttefiki Ermeniler tarafından bir milyondan çok Müslüman, berbat koşullarda, yerleşkelerinden ayrılmaya zorlanmışlardı. Ermenilerin zorunlu göçünü analiz ederken, bu gerçek dikkate alınmalıdır.
Sayfa 168 - TÜRK TARİH KURUMU YAYINLARIKitabı okudu
46 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.