Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
Herkes Tarafından Sevilmek
Türkler bakımından bu dışlanma katmerlidir. Nedeni de Türk tarihidir. Tarihte sadece Türkler Hristiyanların yaşadığı ve yönettiği toprakları zapt edip, kendi devletlerini kurup, Hristiyanlar aleyhinde genişleyebilmiştir. Selçukluların Anadolu'yu fetihi, Anadolu Selçukluların Haçlı seferine direnmesi, Doğu Roma İmparatorluğunun yıkılması, başkenti İstanbul'un fethi, Balkanların ele geçirilmesi, Viyana önlerine kadar egemenlik bugün dahi unutulmayan bir geçmiştir. Protestan kilisesinin kurulmasında dahi Türklerden duyulan korkunun ve düşmanlığın izlerini görmek mümkündür.
Sayfa 83
Bütün Türkler bir fikir üzerinde teemmüle dal­mış filozoflara benzerler. Göz ve ağızlarında kesif bir iç hayatının ifadesi okunur. Hepsinin hareket­lerinde aynı ciddiyet, konuşma, bakış ve mimikle­rinde aynı itidal mevcuttur. İnsan Paşadan küçük bir bakkala kadar bütün Türklerin aynı okulda ye­tişmiş, aynı asalet mertebesine sahip büyük senyör­ler olduklarını zanneder. O kadar ki, İstanbulda bir halk tabakası bulunduğunun farkına bile varmaz. Görünüşe göre hükmetmek icap ederse, denilebilir ki İstanbul halkı yeryüzünün en medeni ve en dü­rüst halkıdır.
Sayfa 66 - bedir / halkın hususiyetleriKitabı okudu
Reklam
Memleketin hususiyetlerine iyice vakıf olan Eskişehirli büyük bir patiska imalatçısı bana tecrübelerinin kendisine şunu öğrettiğini söyledi : «Bir Türkle mi iş yapacağım, mukavele yapma­ya lüzum görmem, sözü kafidir. Ama bir Rum veya başka bir hıristiyanla iş yapacaksam yazılı bir mu­kavele yaparım. Bu şarttır. Ermenilere gelince, on­larla yazılı da olsa hiçbir mukavele yapmam. Zira hiçbir mukavele onların yalan ve hilelerine karşı kafi bir garanti sağlamaz.»
Sayfa 55 - bedir / bir ermeni vesikasıKitabı okudu
Türklerle Rumların ka­rışık olarak bulundukları köylerde bir evin hangi ta­rafa ait olduğunu anlamak için eve girmeye lüzum yoktur; Leyleğin damına yuva yaptığı ev Türk evi­dir.
Sayfa 46 - bedir / Anadolu Türklerinin ırkî hususiyetleriKitabı okudu
Türk, aile içinde adil ve müşfiktir. Kur'an-ı Kerim'in müsaade etmesine ve paşaların da bu mü­saadeyi kullanmalarına rağmen Asya Osmanlıları arasında taaddüdü zevcat taammüm etmemiştir. O kadar ki taaddüdü zevcata hiç rastlanmıyan Foça gibi şehirler eksik değildir. Vakıa Türklerin köyler­ de ve bazı sınai şehirlerde işgücünü arttırmak mak­sadıyle ikinci def'a evlendikleri de görülmektedir. Ama karısının sayısı bir veya birden fazla da olsa, Türk umumiyetle aile ve izdivaç bağlarına Avrupalılardan çok daha hürmetkardır. Öteden beri söyle­negelenlere rağmen Osmanlı müslümanları arasında kadının mevkii Avrupa Hıristiyanlarındakinden da­ha düşük değildir. Evin içinde mutlak hakim olan ka­dın daima müşfik ve mültefit bir muamele görmek­tedir.
Sayfa 45 - bedir / Anadolu Türklerinin ırkî hususiyetleriKitabı okudu
Türkler çok kere tavizler vermek zorunda kalan, hile ve desiseye müstenid diplomasiyi kendi fatihlik ve efendilik liyakatlerine yakıştırmazlar. Açıkça ve samimiyetle ortaya çıkmayı sever, fakat küçümsen­meye de asla razı olamazlar. Kökü çok eskilere uza­nan bu hususiyetlerdir ki Halife Sultanların İmpa­ratorluğunu şan ve kudretin zirvesine eriştirmiş­tir.
Sayfa 38 - bedir / hristiyan tebaaKitabı okudu
Reklam
...İtiraf etmeliyiz ki bizde bir genç kız nişan­lılıktan evliliğe geçmekle bir derece daha itibardan düşer. Çünkü zenneperest erkeklerin aşıkane iltifat­ları pek tabii ki bütün ömür boyu süremez. Şarkta ise evlilik kadını yüceltir. Erkeğe tabi olmakla be­raber ev içindeki hizmetçilerin, uşakların, kız ve er­kek çocukların tek hakimi kadındır.
Sayfa 34 - bedir / evli kadınKitabı okudu
Yüksek, hatta orta tabakaya mensup Türkler dansı kendileri için insanlık şeref ve haysiyetlerini lekeleyen, insanın en bayağı ve iptidai taraflarına hitap eden basit bir maharet telakki ederler. Eski Romalılar gibi Türkler de dans etmek için deli ya­hut sarhoş olmak gerektiğine kanidirler.
Sayfa 32 - bedir / oyun ve dansKitabı okudu
Bir Türk için hiddetlenip kadına el kaldırmak kadar ayıp bir şey yoktur. Böyle hiddetlendiği za­man kadının yanından çekilip gider.
Sayfa 31 - bedir / Türkiye'de kadınKitabı okudu
Yankesicilik, ev soymak veya yol kesmek gibi hadiseler Türkiye'de meçhuldür. Harpte veya sulh­ta yollar hep aynı derecede ve evler kadar emniyet­ lidir. Bütün imparatorluğu tam bir emniyet içinde baştan başa dolaşmak daima kabildir. Bilhassa ha­reketli ve işlek olan yollarda pek çok sayıda insan gidip gelmesine rağmen çok az veya hemen hemen hiç hadise olmaması şayan-ı hayrettir.
Sayfa 30 - bedir / umumî emniyetKitabı okudu
Reklam
Her türlü eşya makul fiatlarla satılır. Kim meyveleri erken getirir­se en çok parayı da o kazanır. Bir Türk'e pahalı mal satmak istiyen biri çıksa, ya orada dövülür yahut adaletin huzuruna çıkarılarak değnek cezasına mah­kum edildikten başka tazminat da ödetilir. Bu se­bepten, mal satanların tarblarını kontrolla tavzif edimiş memurlar her gün satıcıları kontrol ederler. Eğer terazisi hileli olan veya pahalı satan bir satı­cıya tesadüf ederlerse derhal değnek cezasını infaz ederler ve ayrıca tazminata da mahkum ederler. Öy­le ki satıcılar, bu cezalardan korkarak umumiyetle tartılan malın üstüne bir miktar daha ilave ederler. Böylece, pazara, ne almak istediğini söyleyebilecek küçük bir çocuğu yollamak da mümkündür. Zira, ço­cuğa yolda rastlıyacak zabıta memurları malı kont­rol edip eksik buldukları takdirde satıcısını derhal cezalandıracakları için kimse çocuğu aldatmaya ce­saret edemez.
Sayfa 9 - Türklerde zâbıtaKitabı okudu
Türkler çok dindar ve merhametlidirler. Dinleri uğruna çok gay­ret sarfeden Türkler, onu bütün dünyaya yaymaya çalışmakta ve bir hıristiyanı beğenip sevdikleri za­man ondan Türk (müslüman) olmasını rica etmek­tedirler. Büyük saygı besledikleri padişahlarına son derece sadık ve itaatkardırlar. Padişahlarına ihanet ederek hıristiyanlar safına geçen bir Türke rastla­maya imkan yoktur.
Sayfa 8 - bedirKitabı okudu
Bir millet ki insaniyetin tenvîr ve tezhibine me'mûr olmak i'tikadında bulunur, efrâdı dünyaya askerlik için gelir ve askerlik yolunda fedâ-yı cân eder. İşte bu dâvâyı sûret-i tevâtürde isbâta kâfi olacak âsân gösteren milletlerin biri millet-i Osmaniyye'dir ki, avâmından her biri cengâver ve zâten askeroğlu asker olup, fezâil-i kahramânî ile müsellâh ve akâid-i râsiha ile müveşşâh oldukları için, muzafferiyetin esbâb-ı zâhiriyyesi olan levâzım ve maarif-i harbiyyeleri mükemmel oldukça, kendilerine âlemin baştan baş askeri denilebilir ki, bu kaziyyeyi herkes itirafa mecbûrdur.
Sayfa 127 - Morpa Kültür / nesirlerKitabı okudu