Zarf bir şeyin dışı, mazruf içidir. Mazruf, bir şeyle sarılmış olandır. Asıl, öz gibi anlamları da var.
"Zarfa değil, mazrûfa bak” derdi eskiler. Yani aslolan insanın dışı değil, özüdür. Tabii estetik çağında bir önemi var mı bilinmez.
(Cenova'dan bahsediliyor) 15.yüzyılda kentin her yirmi sakininden biri köleydi. İtalyanların selamlama ve uğurlama amacıyla kullandığı "Ciao" kelimesi tarihi olarak bu dönemde kullanılan "(sizin) köleniz" anlamına gelen "(vostro) schiavo" ifadesinden türemişti.
Arife (arefe) hacıların Arafat’a çıktığı, kurban bayramından bir önceki güne denirdi. Sonradan tüm bayramlar için kullanılmıştır.
Eskiden dayanamayıp bayramlıklarını arife günü giyip gezen çocuklara da arife çiçeği denirdi. Onlar ne güzel çocuklardı, ne güzel bayramlar...
«Mantra» kelimesi, ‘düşünmek’ anlamına gelen «man» fiil kökü ile ‘araç olma’yı ima eden «tra» ekinden türetilmiş bir Sanskrit terimidir. Böylece, «mantra» kelimesi, «düşüncenin bir aracı» ya da «zihnî bir araç» anlamına gelmektedir.
Mantra’lar, ses nitelikleri ve yapıcı etkileri bakımından seçilirler. Bir mantranın başlıca etkilerinden biri de zihni ve bedeni yatıştırmaktır. İnsanlar değişik yapılarda olduklarından, tek bir mantra herkes için eşit değerde bir yapıcı etki taşımaz. Dolayısıyla da her bir TM öğrencisi için uygun olan mantra, ehliyetli bir TM öğretmeni tarafından dikkatle seçilmektedir.
"Bugün Türkçeyi öldürmeye kasteden kesim bir, iki değil: 'Türkiye Edebiyatı' ya da 'Türkçe Edebiyat' diyen embesiller ince iğneleriyle kuyu kazmayı, sürdürüyorlar."