Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Etnografik İnceleme - Araştırma

Profil
Erkekler Neden Yol Sormaktan Hoşlanmaz?
Soru nun cevabı gene birinden bir şey istemenin hiyerarşi yaratmasında gizli aslında; istenen şey bilgi olsa dahi, tanımadığınız birine müdana etmek istemeyebilirsiniz. Bu rada esas soru, bu nun neden hususi olarak erkeklere zor geldiği. Deborah Tan nen'a göre, erkekle kadının konuşma ve dolayısıyla sosyalleşmeden anladığı şeyler farklı.
Cherusci kavmi,⁹⁰ saldırılara maruz kalmadıklarından uzun süren abartılı ve cesaret kırıcı bir barış dönemi yaşamıştı. Bu, güvenli olmaktan çok keyifli bir durumdur, barışsever olmak, yasa tanımayan güçlü komşular arasında kendi kendini aldatmaktan başka bir şey değildir.
Sayfa 73 - De Origine Et Situ Germanorum, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, Birinci Basım Aralık 2006, [ISBN: 975-997-083-X]Kitabı okudu
Reklam
Böl ve Yönet. Binlerce yıldır değişmeyen fitne
Çünkü tanrılar tenezzül edip bize bu savaşı gösterdiler. Altmış bin adam, Romalıların okları, mızrakları olmadan (işin muhteşem yanı da bu zaten) yere serilip gözlerimize bayram ettirdiler. Bize karşı sevgi beslemiyorlarsa, dilerim, bu kavimler arasında hep böyle çatışmalar olur, en azından birbirlerinden nefret ederler. İmparatorluğumuzun geleceği, yazgıyı zorladıkça, talih bize düşmanlarımız arasında uyuşmazlıktan daha büyük hiçbir nimet sunamaz.
Sayfa 71 - De Origine Et Situ Germanorum, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, Birinci Basım Aralık 2006, [ISBN: 975-997-083-X]Kitabı okudu
Mezardan sadece çimenler yükselir. Ölünün üzerine ağırlık vereceği düşüncesiyle yüksekçe ve özenle dikilmiş heybetli anıtlardan hoşlanmazlar. Yas tutmaları ve ağlamaları çok uzun sürmez, ama acıları ve kederleri yavaş yavaş geçer. Kadınlar için yas tutmak, erkekler için de anımsamak onurlu bir davranıştır.
Sayfa 61 - De Origine Et Situ Germanorum, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, Birinci Basım Aralık 2006, [ISBN: 975-997-083-X]Kitabı okudu
Doğup büyüdükleri kavim uzun süren barış ve istirahat döneminden dolayı uyuşukluk içindeyse, soylu ailelerin çoğunlukla gençleri gönüllü olarak savaşmakta olan bir başka kavim arar, çünkü bu ırk için sükunet içinde olmak tiksinti vericidir ve tehlikenin ortasına atılıp daha kolay kendilerini gösterebilirler, ayrıca şiddet ve savaş olmadan büyük bir maiyetin liderliğini sürdürmek söz konusu olamaz... ...Bu insanları tarlalara sürmek, yılık hasadı beklemek yerine düşmana meydan okumaya ve yaralar alma onurunu yaşamaya daha kolay ikna edersiniz. Kan dökerek kazanabilecekleri şeyi alın teri dökerek elde etmeleri onlara yavan ve budalaca gelir.
Sayfa 45 - De Origine Et Situ Germanorum, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, Birinci Basım Aralık 2006, [ISBN: 975-997-083-X]Kitabı okudu
Kralları soyluluklarına, komutanları ise gösterdikleri başarılara bakarak seçerler. Krallar sonsuzca ve kendi başIarına bir yetke kullanmaz, komutanlar da yetkelerini kullanmaktan öte örnek teşkil edecek davranışlar göstermelidir; hızlı hareket edebiliyorlarsa, göze çarpıyorlarsa ve harp saffının önünde yer alıyorlarsa kendilerine hayranlık duyulur ve onlar da bu şekilde konumlarını koruyabilirler.
Sayfa 33 - De Origine Et Situ Germanorum, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, Birinci Basım Aralık 2006, [ISBN: 975-997-083-X]Kitabı okudu
Reklam
Sonucu belli olmayan savaşlarda bile kendi askerlerinin cesetlerini alır götürürler. Kalkanını bırakmak en büyük şerefsizliktir, bu yüz kızartıcı suçu işlemiş kişinin dinsel törenlere katılmasına ya da bir toplantıya girmesine izin verilmez. Savaştan kaçanların çoğu bu kara lekeden kendilerini asarak kurtulur.
Sayfa 33 - De Origine Et Situ Germanorum, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, Birinci Basım Aralık 2006, [ISBN: 975-997-083-X]Kitabı okudu
Germania halkının yerli bir halk olduğunu, gerek göç yoluyla, gerekse yakın ilişkiler sonucunda diğer soylarla çok az karışmış olduklarını düşünüyorum. Çünkü eskiden yaşadıkları yerleri değiştirmek isteyen insanlar kara yolunu değil, deniz yolunu kullanırlardı. Okyanus'un uçsuz bucaksız genişliği ve bizim yurdumuzdan epeyce uzakta olması yüzünden, diyebilirim ki, gemilerimiz buraya öyle pek gidip gelmemiştir. Ayrıca kim Asya'yı, Afrika'yı veya İtalya'yı bırakır da, korkunç ve bilinmeyen bir denizin tehlikelerini aşıp kendi yurdu olmadıkça yabanıl toprakları, sert iklimi, kaba bir kültürü ve görüntüsü olan Germania'ya gider ki?
Sayfa 25 - De Origine Et Situ Germanorum, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, Birinci Basım Aralık 2006, [ISBN: 975-997-083-X]Kitabı okudu
Klasik Akdeniz uygarlığında 'Germani (Germanialılar)' olarak bilinen topluluk tarih sahnesine geç çıkmıştır. İÖ. 2. yüzyıldan önce antikçağ yazarları¹⁵ orta ve kuzey Avrupa'da yaşayan bu insanlar hakkında çok az şey biliyorlardı. O zamandan günümüze ulaşmış hemen hemen hiçbir kaynakta Germanialılar hakkında bilgi yoktur.¹⁶
Sayfa 12 - De Origine Et Situ Germanorum, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, Birinci Basım Aralık 2006, [ISBN: 975-997-083-X]Kitabı okudu
Germanorum: Roma imparatorluğunun sınırları dışında yaşayan Germanialı kavimleri konu alan etnografik bir incelemedir. Ilk eseri Agricola'ya benzer özellikler taşıyan bu eserinde Tacitus, genel olarak Germania topraklarını ve Germanialıların kanunlarını, gelenek göreneklerini konu edinir, daha sonra Roma imparatorluğuna yakın olanlardan Baltık Denizi sahillerinde yerleşik olanlarına kadar tek tek kavimleri ele alır.
Sayfa 9 - De Origine Et Situ Germanorum, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, Birinci Basım Aralık 2006, [ISBN: 975-997-083-X]Kitabı okudu