Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

f

Felsefe-Düşünce Deneme-İnceleme

İnsan ne zaman dini duygulara bürünüyor ve dinin ne zaman en güvenli sığınak olduğunu düşünüyor? Ağır bir hastalığa yakalandığında, ağır bir kaza geçirdiğinde, bir doğal felaketle karşılaştığında, denizde boğulma tehlikesine maruz kaldığında ya da mesela içinde bulunduğu uçak türbülansa girdiğinde. Örnekleri çoğaltılsa da, kısaca insan ölümle burun buruna geldiği zaman, kendisine Allah'tan başkasının yardım edemeyeceğini akıl ettiği zaman ve tek çare olarak duanın gücüne inandığı zaman. İnsan her şeyin geçici, her canlının ölümlü olduğunu hatırladığı zaman, hem insan olarak merhamet duygularının daha hassaslaştığını hissediyor hem de hayatın anlamını daha iyi anlıyor. İşte anlayınca da, hem de bu dünya ve hem de öbür dünya için çalışmaya gayret gösteriyor. ''Bir musibet, bin nasihatten evladır'' sözü, bu anlarda daha anlamlı hale geliyor.
Sayfa 59 - Az KitapKitabı okuyor
Hatasız insan yoktur. Herkes hata yapabilir, önemli olan hatasını bilmek, kabul etmek ve düzeltmek için adım atmaktır. Bu adım ki, kişinin içinde bulunduğu durumun gerçeğiyle yüzleşmesini ve doğru bildiği yanlışlarını düzeltmek için harekete geçmişini gerektiğinden, genellikle en zor olanıdır. Şu geçici, üç günlük dünyada insanlar arasındaki kırgınlıklara, küskünlüklere baktığımız zaman, çoğunun hatadan dönmeyi ya da bir özür dilemeyi karşıdakinden beklemekten kaynaklandığını görürüz.
Sayfa 58 - Az KitapKitabı okuyor
Reklam
Evet, gerçekten de bir çok şey, çok gereksiz. Hele televizyondaki yayınların bir çoğunu, sosyal medyadaki paylaşımların birçoğunu izlemek gerçekten zaman kaybı. İnsan ''bu izlediklerimden ne aldım, bana ne verdi?'' sorusunu kendine sormalı. İnsan öldürmek, katillik oluyor, peki ya zaman öldürmek?''
Sayfa 63 - Az KitapKitabı okuyor
Hayatta her şeye sahip olmamız, her şeyi başarmamız, he şey olmamız imkânsızdır ve nasıl olsa hepimiz sonunda öleceğiz. Bu nedenle, gerekli ve asıl olanı keşfedip ona odaklanmak; bizi boş yere meşgul eden, zamanımızı, enerjimizi, maddi kazancımızı harcayan boş ve anlamsız şeyleri kendimize yüklenmekten çok daha mantıklıdır. Bu dünyada bize verilen, sadece Yaradan'ın bildiği sınırlı zamanımızı en iyi şekilde kullanmaya çalışmak, kaynaklarımızı ve gücümüzü ahiret dünyasının gerçekliğiyle bilincinde kullanmak, anlamlıdır
Sayfa 65 - Az KitapKitabı okuyor
İnsanların büyük kısmı, bu dünyayı geçici, hayal, yalan: yaşayan insanları da birer misafir olarak görür ve buradaki hayatın anlamı üzerine yoğunlaşır. Burası ''imtihan dünyası'' sözü dillerden düşmez. Aşık Veysel'e de dünyadan ne anladığını sormuşlar o da ''Say ki, bir pazar yeri dolaştım, üç metre bez aldım, gidiyorum'' demiş. Bilinen bir gerçek var ki, fakiri de, zengini de, yaşlısı da, genci de, şöhretlisi de, ünvanlısı da, makamlısı da aynı bezden götürüyor. Başka bir madde yok. Bezin kadifelisi, ipeklisi de yok. Gerçi olsa bile değişen bir şey yok. Herkes için sadece bir bez. Ancak ölümün gerçekliği hayatımızı doğrudan anlamsız kılmaz. İnsanlar arası ilişkilerde, sanatta, kültürde, hatta kariyer yolunda, maneviyattan sapılmadığı sürece, hayatımız bu dünya için gerekli olan anlamlı amaçlarla donatılabilir.
Sayfa 72 - Az KitapKitabı okuyor
Anlam ve anlamsızlığı birbirine karıştırmak ne kadar yanlışsa; bu, insanı doğru yoldan nasıl uzaklaştırırsa, eşitlik ve adaletin de birbirinden ayrı tutulması gerekir. Tıpkı aşk ile sevgi kavramlarının bana göre aynı olmaması gibi. Bazı konular ve bazı ifadeler vardır: tıpkı gecenin karanlığının bittiği, sabah şafağın söktüğü anı birbirinden ayırmanın zorluğu gibi. Bir şey eşit olmayabilir, çoğunlukla da böyledir zaten. Ama adaletsiz olmamalıdır. Eşitsizlik doğanın kendindendir. Eşitsizliklere rağmen yaklaşımlar adil değilse, haklar eşit ya da uygun değilse, işte bu adaletsizliktir. Bu durumda aykırı, mizantropi duygular ortaya çıkar; anlam ve anlamsızlık sekteye uğrar.
Sayfa 74 - Az KitapKitabı okuyor
Reklam
Hikayeyi açıklama katmadan anlatabilmek, anlatma sanatının yarısı eder.
Sayfa 16 - Ketebe yayınları subat 2023Kitabı okudu
"Bir kişi hakkında ne kadar çok veri varsa, o kişi o kadar iyi gözetlenebilir, kontrol edilebilir ve ekonomik olarak sömürülebilir."
Sayfa 35 - Ketebe yayınları subat 2023Kitabı okudu
88 syf.
·
Puan vermedi
·
15 saatte okudu
"Mutluluk anlık bir olay değildir. Geçmişe uzanan uzun bir kuyruğu vardır.Mutluluk bir yaşamın parçası olmuş her şeyden beslenir. Parlak bir görünüşe sahip değildir; görünüşü sonradan ortaya çıkan bir parıltıdır. Mutluluğumuzu geçmişin kurtuluşuna borçluyuz. Bu kurtuluş, şimdinin geçmişi bütünleştirdiği, böylece geçmişi süreğen bir etki
Anlatının Krizi
Anlatının KriziByung-Chul Han · Ketebe Yayınevi · 09 okunma
Özellikle yakın çevreden, aileden birinin ölümü, insanın adeta kolunu kanadını kırar. Ölümle karakterize edilen bir dünyada, hayatta ileriye doğru gitmek için motivasyon bulmak kolay bir iş değildir. İç dünyası, sevdiği insanın ölümüyle yıkılan insanın kendini motive etmesinin en etkili yolu, hayatın anlamını kavramak ve ölümün Allah'ın bir emri olduğunu kabul etmektir. İnsanın ömrü oldukça, hayatının devam ettiği bir gerçektir. Bu gerçeklikte, hayata kaldığımız yerden devam etmek, bir gerekliliktir. İnsan böyle bir durumda bile hedeflerine odaklanmalıdır. Dini inancı olan için bu nispeten daha kolaydır. Çünkü inanç sahibi kişi, ölümden sonra hayatta sevdikleriyle bulaşacağı inancına sahiptir. Bu inancı doğrultusunda kendini günlük işlerine vermesi mantıklı bir seçimdir. Bu durumdaki insan, hedeflerine ulaşmak için maneviyatın verdiği güçle hem dünyalığına hem de ahiret hayatına odaklanabilir. Aynı şekilde ölüm acısını yaşayan inançsız bir kişi de, en azından kendine maddi hedefler koyarak kendini motive edebilir.
Sayfa 97 - Az KitapKitabı okuyor
95 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.