Monsenyör diye adlandırılan (ki kendisi çoğu zaman saygıdeğer bir beyefendiydi) ulusa gönderilmiş bir nimetti, tüm hareketleri şövalyevariydi, ihtişamlı ve parlak bir yaşamın en nadide örneğiydi, diğer pek çok açıdan da mükemmel örnek teşkil ederdi; fakat her nasılsa, işleri bu noktalara getirenler de yine bu monsenyör sınıfı olmuştu.