Sokağa çıkıp herkese bağırmak istiyordum! " Konuşun! Etrafınızdaki çocuklarla, kendinizden küçüklerle konuşmaya tenezzül edin! Onlara anlatın! Her şeyi bilsinler! Siz onların bir hiç yüzünden ne kadar azap çektiklerini bilemezsiniz!"
Aslında istediğim tek şey gizlenmek, güvende olmak, korunmaktı; ana rahmi gibi sıcak bir yere sinmek, gökyüzünün kayıtsız bakışından ve sert iklimin hışmından saklanarak oraya çömelmekti. O yüzden geçmiş benim için tam bu tanıma uyan bir sığınak, ellerimi ovuşturarak ve şimdiki zamanın soğuğunu, geleceğin ayazını üstümden atarak hevesle döndüğüm bir yuva. Oysa geçmişin varlığı ne kadar gerçek olabilir? Sonuçta o, şimdiki zamanın eskide kalmış halinden ibaret, geçmişte kalan bir şimdi, hepsi bu. Ama gel de anlat.