Kitap distopya türüyse tadından yenmez. Bir de young adult ise MMHMHMHMMMMHH çok daha güzel oluyor. TBOSAS çıktığından beri young adult serilerine bağımlılığım arttı. 2018 fangirl era’ya geri dönüyorum… AMA MUTLUYUM!!!! Neyse işte labirent’e de öylesine bir göz atasım geldi kısacası, açlık oyunları serisine baştan göz atmam gibi.
bugünü açlık oyunlarına ayırdığım söylenebilir. ana üçlemeden rastgele kısımları açıp okudum (alaycı kuş’u biraz daha fazla okuduğum için incelemeyi burada yazayım dedim). TABİİ Kİ kuşların ve yılanların şarkısından da okuma yaptım. 3 yıl önce okumuştum zaten de, çarşamba filmi izlediğim için şu an thg eramdayım. katniss niye bilmiyorum ama aynı ben ya. NYSE snow lands on top diyor ve konuyu kapatıyorum.
Okumayı yıllardır ertelediğim bir kitaptı. Satın aldığım sitedeki yorumları incelediğimde, çoğunluğun kitabı sevmediğini gördüm. Çok fazla ergenlik bunalımı ve argo (küfür değil) kelimeler olduğu yazılmış. Yine de kitaba bir şans vermek istedim ve başladım okumaya. Yaklaşık 20-30 sayfa dayanabildim. Çünkü bende önyargı oluşmuştu artık. Kitaba istekle devam etmem mümkün değildi. Daha sonra çok sevdiğim bir arkadaşımla konuşurken, onun en sevdiği kitap karakterinin Holden Caulfield olduğunu öğrendim ve kitabı kapatıp en başından, salt bir şekilde önyargısız okumaya ve Holden'i anlamaya başladım.
Holden, ilgi çekici bir hayat görüşüne sahip. Dili zeki ve esprili, betimlemeler ve tespitler tam yerinde ve doğru. Kitapta genel olarak depresif bir hava hakim ama onun nedeni de ilerleyen sayfalarda gizli zaten. Holden'in kitap okumayı çok sevmesi, okul hakkında düşünceleri, insanlar hakkındaki gözlemleri, beni kendisine hayran bıraktı. Bir gün bir yerde karşılaşsaydık iyi arkadaş olurduk :)
Öyle en sevdiğim kitaplardan birisi olmadı 'Çavdar Tarlasında Çocuklar' ama Holden'i gerçekten anlayarak, çok sevdim.
'..., büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta - yetişkin hiç kimse, yani - benden başka. Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum; nereye gittiklerini hiç bakmadan koşarlarken, ben bir yerlerden çıkıyor, onları yakalıyorum. Bütün gün yalnızca bu işi yapıyorum. Ben, çavdar tarlasında çocukları yakalayan biri olmak isterdim. Çılgın bir şey bu, biliyorum, ama ben yalnızca böyle biri olmak isterdim. '