Başımı kaldırıp bacanın tüten kulesinin ve hayalet gibi parıldayan direklerin üst tarafına bakar bakmaz, gözlerime büyüleyici bir aydınlık hücum etti. Gökyüzü pırıl pırıldı. İçinde bembeyaz uçuşan yıldızlara göre karanlıktı ama yine de pırıl pırıldı; sanki orada muazzam bir ışığı örtmekte olan kadife bir perde vardı, sanki parıldayan yıldızlar sadece o perdedeki delikler ve yırtıklardı, o anlatılmaz aydınlık da oralardan sızıp öyle parlıyordu.