Kıyısızlar, her karşılıksız aşkta dört taraflarına kendi elleriyle duvarlar örerler. Ve o duvarların ellerinden daha güçlü olduğunu bilirler. Kıyısızlar, kendi duvarlarının arkasında, kendilerinden bile gizlenerek ağlarlar. Göz yaşlarındaki tuzu yaralarına basarlar. O yaşlarla yazdıkları şiirleri hep başka gözler eskitir, Okur. Sonuçta göz yaşı da bir sudur.
Ve bir gün kurur.
Beklemeli,
ve beklerken
birkaç damla gözyaşına
biraz imtiyazı hoş görmeliyim
çünkü anmadan geçersem buradan seni
tekrar gelememekten korkarım yanına,
beş duyudan berisin amenna
ama düşünmemek mümkün mü seni?